Mersin’de binlerce emekçi, dayanışma ruhuyla 1 Mayıs’ı kutladı. Düzenlenen mitingde, çocukları cezaevlerinde açlık grevinde bulunan annelerin “barış” sesi yükseldi.
1 Mayıs İşçi Sınıfının Mücadele ve Dayanışma Günü yürüyüş ve mitinginde binlerce emekçi, bugün saat 16.00’da yıkılan Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanındaki alanda buluştu. Aralarında CHP ve HDP yöneticilerinin de olduğu çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ve tutuklu anneleri kortejler eşliğinde,”Yaşasın 1 Mayıs”, ” İş, emek, özgürlük” ,”Kıdem Tazminatıma Dokunma”, “Anneyiz, haklıyız, savaşa karşıyız” sloganları ile mitingin yapılacağı Cumhuriyet Alanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşü tamamlayan emekçiler alana türküler eşliğinde giriş yaptı.
Mitingde, KHK ile öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen ve geçtiğimiz günlerde kanser hastalığına yenik düşerek yaşamını yitiren Eğitim Sen üyesi Salman Taş da unutulmadı. Arkadaşları yürüyüş boyunca “Salman Taş onurumuzdur. Unutmayacağız” pankartını taşıyarak, miting alanındaki platforma astı.
Tertip Komitesi adına hazırlanan 1 Mayıs bildirisini DİSK/Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy okudu. Göksoy, “Selam olsun bu memleketin gerçek sahiplerine, işçilere, emekçilere, selam olsun iş, adalet, özgürlük için bu ülkenin 1 Mayıs meydanlarında buluşanlara… Sırtımızdan elde ettikleri nimetleri kimseyle paylaşmayanlar, külfeti bize yıkmak istiyor. Kriz bahanesiyle işimize, aşımıza, haklarımıza el uzatıyor. Bugün enflasyonla, zamlarla, hayat pahalılığı ile her geçen gün maaşlarımız eriyor, ekmeğimiz küçülüyor. Bugün işsizlik rekorlara koşuyor. 7.5 milyon işsiz ve ailesi açlıkla, yoksullukla mücadele ederken İşsizlik Fonu’nda biriken paralar patronları, bankaları kurtarmak için gasp ediliyor. Bu da yetmiyor kıdem tazminatı hakkımıza göz dikiliyor. Kıdem tazminatlarımızı fona devrederek işçilerin işten atılmasını maliyetsiz hale getirmek istiyorlar. Kıdem tazminatını fona devrederek bu hakkımız gasp etmek istiyorlar” dedi.
Kriz bahane edilerek toplu işten çıkarmaların yasaklanması gerektiğini vurgulayan Göksoy, “Gelir kaybı olmaksızın haftalık çalışma süresi düşürülmelidir. Sendikal örgütlenmenin önünde engel olan işyeri ve işkolu barajı kaldırılmalıdır. Sendikal nedenlerle işten çıkarmalar engellenmelidir. Haklarında yargı kararı olmamasına rağmen hukuksuz şekilde KHK’larla ihraç edilenler işlerine iade edilmelidir. Grev erteleme adı altında uygulanan grev yasaklarına son verilmelidir. İş güvencemizin son kalesi olan kıdem tazminatımıza el uzatılmamalıdır. Taşeron işçilerin kadroya alınmasında yaşanan eşitsizliklere ve ayrımcılıklara son verilmelidir” diye konuştu.
Mersin Kadın Platformu adına konuşma yapan Zübeyde Akpınar da, varlığı emekle yoğrulmuş ve hep görünmez kılınmış kadınların, yaşamın her alanında egemen sınıfların ve erkek egemen toplumların sömürüsünden kurtulamadığını kaydetti.
Konuşmaların ardından platforma çıkamayan tutuklu anneleri, platforma beyaz tülbentlerini göndererek, platform yanında oturma eylemine geçti.
Kısa süren eylemin ardından etkinlik, Mustafa Özarslan’ın şarkıları ile son buldu.
