1924’üncü proje önerim

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Eskiden belediyelerin tanzim satış mağazaları olurdu.  Bildiğiniz market, her şey var. Hem de çevre esnafın bakkalından, marketinden daha ucuza satış yapardı. Belediyenin parklarda çay bahçeleri vardı. Vatandaş gelir o parkta oturur, belediye çay bahçesinde demlikle çay içer, çekirdek çitlerdi. Ekmek arası köfte yenir, aileye-sevgiliye dondurma ısmarlanırdı.

Bu günkü belediyeler gibi ne parkları nede içindeki çay bahçesini ihale ile satarak eşe, dosta ya da partililere kıyak çekilmezdi. Çay bahçeleri şehir halkının dinlenme ve bir araya gelme yerleriydi. Çayın kahvehaneden, ekmek arası köftenin, yemeğin lokantadan daha ucuz olduğu yerlerdi. O zamanlar ramazandaki iftar yemeği, dökülen asfalt, örülen duvar, onarılan kaldırım başkanın bilmem kaçıncı projesi diye sıralanıp, reklam edilmezdi.

Biliyorsunuz Hilton’dan başlayıp Mezitli’ye kadar uzanan sahil yolu boyunca devam eden Kültürpark 8,5 km uzunluğu ile ülkenin en uzun sahil parklarından birisidir. Eskiden fiyatları ucuz değildi ama aralıklı olarak kafeler vardı. Sahil boyunca yürüyen, gezen insanlar oturur çay içer, bir şeyler yerdi. Bu 1923 projenin içinde miydi bilinmez ama belediye o kafelerin hepsini yıktı. Sağ olsun denize bakarak içeceğimiz bir bardak sıcak çaya hasret kaldık. (Bende biliyorum Marina’da çay da var, çorbada ama inanın, durumum yok.)

Tam buralara hiç mi bir şey yapılmayacak derken 604. Proje olarak kıyı Mezitli’den buyana doldurularak çay bahçesi, lokanta ve sergi üniteleri açılacağı ilan edildi. 609. Projede Kültürpark’a palmiye dikimi, 610. Projede Kültürpark’a ışıklı güller dikiminin yanı sıra benim gibi pek çok inanı heyecanlandıran Kültürpark’a yeniden yapılacak olan çay bahçesi ve lokantalar oldu. Gerçi deniz doldurma işine karşıyım ama bizi dinleyen mi var?

Mademki iş buraya geldi ve hizmetin, olması gerekenin adı proje oldu. O zaman benimde Büyükşehir belediyesinin 1923 projesine ek 1924. proje olarak bir tanecik önerim var.

Şöyle ki; sahile yeniden yapılacak olan çay bahçesi ve lokantaları belediye işletsin. Zaten şurada seçime bir yıl kaldı. Ne satıp, savarsak kâr denilmesin. Çay bahçesi ve lokantalar 25 ya da 49 yıllığına eşe, dosta, partililere ihale adı altında kıyak çekilmesin.

Hepsini belediye çalıştırsın, personel belediyenin işçisi olsun. Tıpkı çocukluğumun belediye çay bahçeleri gibi ne yeniyor, ne içiliyorsa ucuz olsun. Çay 1 liraya, kahve 2 liraya içilirken 5 -6 liraya çorba 10-15 liraya yemek yensin ki proje, projeye benzesin.

Mersin Otogarı’nın işletme sorunlarını hep beraber yaşadık. İyi ve karlı ihale reklamıyla özelleştirilen otogarın sonuçlarını, kıyıda köşede otobüse binmeye çalışarak gördük. Sahil çay bahçelerinden ve lokantalarından alınacak her türlü hizmet parası olana değil, ucuzluğu ve kalitesiyle halka açık olsun.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir