Abalı: ‘Eller ve Yüzler’, toplumla bir merhabalaşmadır…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Mersinli Fotoğraf Sanatçısı Ali Osman Abalı, ‘Toplumla bir merhabalaşma’ mesajıyla sunduğunu söylediği ‘Eller ve Yüzler’ adlı çalışmasını, Eğitim Sen Mersin Şubesi’nde sergiye açtı.
Türkiye’nin çeşitli illerinde yoksul mahalle ve sokaklarını dolaşarak,  çektiği 35 fotoğraf çalışmasını 3’üncü kez fotoğraf severlere açan Fotoğraf Sanatçısı Ali Osman Abalı, “Çalışmamda yer alan insanların çoğu gettolarda yaşayan işçi ve çocuklar. Onların yıpranmış elleri ve yüzlerini konu aldım. Maksadım bu insanlarla, toplumla bir merhabalaşma” dedi.

 

“TEMATİK BİR ÇALIŞMA”

 

“Eller ve Yüzler” adlı çalışmasına 2013 yılında başladığını kaydeden Abalı, “Bu çalışmamda Türkiye’nin çeşitli yerlerini gezdim. Sergi gezerken çektiğim 35 fotoğraftan oluşuyor. Bu çalışmayı siyah-beyaz olarak yaptım. Yani tematik bir çalışma bu. Çalışmamın emek süresi totalde 1 seneyi buldu. İlkin 2014 yılında İnsan Hakları Haftası’nda İHD mersin şubesinin organizasyonuyla sergiyi sundum. Ardından geçen sene Denizler Anması’nda 68’ler Ormanı’nda sergiyi açmıştım. Bu kez de Mersin Dayanışma Akademisi’nin dileği üzerine yine bir ‘İnsan Hakları Haftası’nda’ Eğitim Sen’de sergiyi açma olanağı buldum” diye belirtti.

 

“GETTOLARDA YAŞAYAN İŞÇİ VE ÇOCUKLARI KONU ALDIM”

 

Kendisine sürekli olarak “Eller ve Yüzler” adını verdiği fotoğraf çalışmasının adıyla ilgili sorular sorulduğunu söyleyen Abalı, “Bana neden çalışmamın ‘Eller ve Yüzler’ olarak adlandırdığım sorusunu hep sordular. Hiçbir soruyu cevapsız bırakmadım. İnsanlar ilk tanışıklıkta elleri ve yüzüyle temas halinde bulunuruz. Önce tanıştığınız insanın elini tutarsınız, ardından yüzüne bakarsınız. Çalışmamda yer alan insanların çoğu gettolarda yaşayan işçi ve çocuklar. Onların yıpranmış elleri ve yüzlerini konu aldım. Maksadım bu insanlarla, toplumla bir merhabalaşma” sözlerini kullandı.

 

“BAZEN ÖNÜNDEN GEÇİP DE GÖRMEDİĞİMİZ MAHALLELER VAR”

 

Son olarak Abalı, “Toplumun öteki dediğimiz, bazen önünden geçip de görmediğimiz mahalleler var. İşte en basitinde yaşadığımız Mersin’de örnek verecek olursak; Çay, Çilek, Yenipazar gibi… Bu mahallelerde yaşayanlar, bir zamanlar bulunduğu yerden çeşitli sebeplerden buraya göç etmiş, göçe zorlanmış insanlar. Benim çalışmalarım işte böyle mahallelerde yani kültürel çatışmaların yoğun yaşandığı yerlerde oldu” ifadelerini kullandı.

 

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir