Savaşların yakıcılığı, yarattığı tahribat, insanlığa bıraktığı acı, savaş bittikten sonra anlaşılır.
Yeryüzünde savaşlar sürdükçe, her kes bir gün mülteci konumuna mutlaka, ama mutla düşecektir.
Ve, onlar geldiler…
Onlar gelmeden önce, sanki her şeyimiz güllük gülistanlıktı. çankırı escort
Onlar gelmeden önce, sanki bir elimiz yağda, bir elimiz baldaydı,
Onlar gelmeden önce, demokrasinin beşiği ülke sayılıyorduk,
Onlar gelmeden önce, işsizlik sıfır, hayat standardımız çok yüksek, adeta mutluluktan uçuyorduk,
Onlar gelmeden önce, yargımız tam bağımsızdı,
Onlar gelmeden önce, hırsızlık, gasp-yağma suçları yoktu,
Onlar gelmeden önce, fuhuş ise hiç yoktu,
Onlar gelmeden önce, o güne kadar hiç cinayet işlenmemişti,
Onlar gelmeden önce, kadına, çocuğa cinsel taciz ve istismar yoktu,
Onlar gelmeden önce, hiç bu kadar kadın cinayetleri tavan yapmamıştı,
Onlar gelmeden önce, küçük yaşta çocuk gelinlerimiz yoktu,
Onlar gelmeden önce, farklı kimliklere, farklı inançlara düşmanlık yoktu,
Onlar gelmeden önce, ötekileştirme, kutuplaştırma, düşmanlaştırma yoktu,
Onlar gelmeden önce, çöplüklerden yiyecek toplayan, dilenen insanımız zaten hiç kimse yoktu,
Onlar gelmeden önce, okullarımızda eğitim kalitesi Norveç, Kanada vb’ ülkelerle yarışır haldeydi,
Onlar gelmeden önce, üniversitelerimiz parasız, sınavsız, bilimsel birer akademik okullardı.
Onlar gelmeden önce, bizim ve çocuklarımızın geleceği devlet güvencesi altındaydı,
Onlar gelmeden önce, birbirine çağdaş yaşam gereği birbirimize saygılı; kavgamız, hırıltımız, gürültümüz, patırtımız, haşa, hiç yoktu!
Onlar gelmeden önce, trafik kargaşası, trafik magandaları hiç yoktu,
Onlar gelmeden önce, doğa katliamı, çevre sorunu yoktu,
Onlar gelmeden önce, yolsuzluk ve yoksulluk yoktu,
Onlar gelmeden önce, “Emek En Yüce Değerdi; Adalet Mülkün Temeliydi!”
Onlar gelmeden önce, “Köylü Milletin Efendisiydi”,
Onlar gelmeden önce, bedava dağıtılan makarna, kömür, iftar çadırlarında, vb. kuyruklarında birbirlerini ezercesine izdiham yoktu,
Onlar gelmeden önce, madenlerde, “bu işin fıtratında var” denilerek göçük altında hiç ölen insanımız yoktu,
Onlar gelmeden önce, parklarımız, bahçelerimiz, sokaklarımız tamamen güvenliydi,
Onlar gelmeden önce, elektrik, doğal gaz, barınma, sağlık tamamen ücretsizdi,
Onlar gelmeden önce, okuma yazma oranımız yüzde yüzdü,
Onlar gelmeden önce, sanat ve basın özgürdü,
Onlar gelmeden önce, bir gecede hukuksuz ve haksız bir şekilde işlerinden edilen kamu emekçisi, akademiysen yoktu,
Onlar gelmeden önce, tutuklanan siyasetçi, sendikacı, gazeteci, öğrenci yoktu,
Onlar gelmeden önce, telekomünikasyon, akaryakıt, et, gıda maddeleri, diğer sosyal ihtiyaçlar “ dış mihrakları” kıskandıracak kadar ucuzdu…
Onlar gelmeden önce, sonbahar yaprakları solmuyordu,
Onlar gelmeden önce, Alan Kurdi bebeklerin cansız bedenleri kıyıya vurmuyordu,
Onlar gelmeden önce, sanki kuşlar özgürce uçuyordu
Onlar gelmeden önce, kır çiçekleri rengarenk açıyordu,
Onlar geldiler, önce sonbahar yaprakları soldu, kır çiçeklerimiz kurudu, kuşların ise kanatları kırıldı…
Doğru ya…
Ve… onlar tüm olumsuzluklarıyla geldiler…
Onlar gelmeden önce, bizler Türkiyeli, onlar ise Suriyeli idiler,
Bizler Avrupalı, onlar Ortadoğulu’ydular…
“Ve onlar geldiler güzelim ülkemizi mahvettiler!”
Öyle mi?..
