Akdeniz ilçesi sınırlarında bulunan Ataş yerleşkesinde, 142 dönümlük alanda kentsel dönüşüm başladı. 400 günde tamamlanması planlanan projede ilk etapta 416 konut inşa edileceği belirtildi. Ancak dönüşümün başlatıldığı alana yakın akaryakıt istasyonlarının bulunması ve yine aynı alana gündemdeki Polipropilen diğer bir adıyla petro kimya tesisinin kurulacak olması yeni bir tartışma yarattı. Mimar Abdullah Yılmaz ve Gazeteci Yazar Abdullah Ayan, Ataş’daki kentsel dönüşümü “sağlıksız” olarak yorumladı.
Akdeniz ilçesine bağlı Çay Mahallesi’ndeki Ataş yerleşkesinde 416 konutluk kentsel dönüşüm projesi başlatıldı. Uzun yıllardır iktidar partisinin gündeminde olan bu dönüşüm projesi seçilen bölgelerdeki sosyal ve ekonomik sorunlardan dolayı sürüncemede kalmıştı. Geçtiğimiz günlerde projenin ilk etabına başlanılırken, kentin tanınmış mimarlarından Abdullah Yılmaz ile Araştırmacı- Yazar Abdullah Ayan, dönüşümün yaratabileceği önemli bir riske dikkat çekerek uyarılarda bulundular.
Dönüşümün başladığı alanda çok sayıda akaryakıt istasyonunun bulunması ve yine yakın bir alana Polipropilen tesisinin düşünülmesi yeni bir tartışmaya kapı araladı. Polipropilen tesisinden vazgeçilmesi gerektiği yönünde çağrı yapıldı.
YILMAZ: SAYIN BAŞKAN BİR KARAR VERMEK ZORUNDASINIZ..!
Projenin başlaması ile birlikte Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak’a çağrıda bulunan Mimar Abdullah Yılmaz ise, “Sayın Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak Bey, siz bölge halkınızın oylarıyla, belirli bir süreç için seçilmiş bürokratsınız. Akdeniz Belediye Başkanı olarak göre süreciniz içerisinde, bölgenizdeki halkınız için sürdürülebilir, kamusal yarar içeren, kentsel ve sağlıklı yaşam alanları oluşturmaktır. Kentsel dönüşüm, şehrin bir bölümünün veya ciddi anlamda büyük bir kısmının proje kapsamında sistematik bir şekilde mevcut yapı stoklarının olası depremlere karşı toprak zeminin ve üzerindeki yapının risk değerlerinin belirlenmesi, olası depremde yıkılması ve yıkılırken çevredeki diğer yapılara zarar vermesi olasılıklarının da içine katılarak, riskli toprak zemin ve riskli yapıların kullanım dışına çıkarılarak; yerine insan yaşamına, bölge kriterlerine uygun, sağlıklı, fonksiyonel, toprak zeminin yapısına uygun temelli yapıların yapılması ve bu sayede olası depremlerde yaşanabilecek can ve mal kaybının en aza indirmek için, insanımızın geleceği için yapılan kamusal çalışmalardan biridir. Sayın Başkan bir karar vermek zorundasınız. İleride oluşabilecek sağlık ve kentsel sorunların asıl sebebi niteliğindeki toplu konut alanının hemen dibindeki Polipropilen tesisi ve akaryakıt istasyonlarının devamına destek mi vereceksiniz? Yoksa zaten zor şartlarda hayat mücadelesi veren bölge halkının, devletinin sağladığı imkanlarla bittiğinde heveslerle oturmaya başlayacağı evlerde büyük ihtimalle çevre sorunlarından dolayı oluşabilecek sağlık sorunlarıyla heba olmalarına engel mi olacaksınız? Bence vicdanınızın sesini dinleyin” sözleriyle konunun önemine dikkat çekti.
AYAN: UMALIM BU PROJE, POLİPROPİLEN SEVDASINI BAŞLAMADAN BİTİRİR!
Araştırmacı yazar Abdullah Ayan, gazetemizin bu haftaki köşesinde bu konunun önemine “Akaryakıt çiftlikleri ortasında, petrokimya tesisine nazır TOKİ evleri” başlıklı yazısıyla dikkat çekti. Ayan yazısında şu hususları belirtti: “Ataş projesi ile ilgili asıl kaygılanmamız gereken sorunlara dikkat çekmekte yarar var: Seçilen bölgenin tüm çevresi akaryakıt çiftlikleriyle kuşatılmış durumda, bir başka ifadeyle patlamaya hazır bombaların ortasını kentsel dönüşüm alanı olarak belirlemek gibi bir yanlışla başlıyoruz işe. Mersin’ de yaşayan herkes projeye adını veren Ataş’ a ait depolama alanında patlak veren ve günlerce kenti tehdit eden 2004 yangınını anımsar sanırım. Tam 9 bin ton nafta bulunan tankta başlayan yangın günlerce sürdü, başta bölge olmak üzere tüm kentin üzeri kesif dumanla kaplandı, günlerce Mersinlilerin gözüne uyku girmedi. Kaldı ki bölgedeki risk ATAŞ ile de sınırlı değil, pek çok akaryakıt dağıtıcısı şirket, tüm ülkeye sevk ettiği yakıtı Karaduvar-Kazanlı arasında yer alan tanklarda depoluyor. Üstelik tanklar arasındaki mesafe bugünlerde gündeme gelmese de sürekli tartışma konusu olmuştu o yangının ardından.. Gelelim bugün kentsel dönüşüm müjdesi verenlerin asıl yaman çelişkisine.. Yapılmaya başlanan ATAŞ konutları ile Serbest Bölge arasındaki batı komşusu kim olacak? Yıllardır AK Gübre’nin sarı ölümü yetmezmiş gibi o tesisin önünde yapımına başlanacak, izinleri alınmış, teşvike bağlanmış Polipropilen Tesisini de içine alan Petrokimya özel endüstri Bölgesi ile komşu TOKİ evleri.. Kamuoyuna yansıyan görüşlerinde bu bölge ve tesis ile ilgili kaygılarını dile getiren AK Partili Akdeniz Belediye Başkanı dün karşı çıktığı polipropilen tesisinin önümüzdeki seçimlerde belki de en önemli projem diye anlatacağı ATAŞ konutlarıyla aynı havayı solumasına, komşu sahile sahip olmasına ne diyecek? Kentin kalbine saplanan hançerden farksız endüstri bölgesi ve polipropilen tesisinin yapımına engel olmaya Mersin’in, kenti savunması gereken dinamiklerin gücü yetmedi. Umalım ve dileyelim ki, toplu konut projesi bölgenin akaryakıt çiftlikleri yüzünden çektiği tehlikeyi ve kirliliğinin bitmesine vesile olur ve polipropilen tesisinin yer alacağı endüstri bölgesi sevdası da başlamadan biter..”
Kaynak: İmece Gazetesi-Turan DAL
