Alevi kurumlarında yaşanan ihraçlara tepki

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mersin Cemevi üyelerinin düzenlediği açıklamada konuşan Avukat Mert Bilge Demir, “Alevi hareketi içerisinde yaşanan demokrasi sınavı da ülke genelinde yaşanan zorluklara paralel biçimde ilerlemektedir. Ülkemizde gündemden düşmeyen hukuksuz ihraçlar varken, nazarımızda aynı hukuksuz kararlarla Alevi kurumlarında da ihraçlar yaşanmaktadır” dedi.


Mersin Cemevi üyeleri Alevi kurumlarında haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraçlar yaşandığını belirterek konuya ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen açıklamayı Avukat Mert Bilge Demir yaptı.


İçinden geçtiğimiz süreçte demokrasiye ilişkin yoğun ve zorlu sınavların verildiğini kaydederek konuşmasına başlayan Demir, “Alevi hareketi içerisinde yaşanan demokrasi sınavı da ülke genelinde yaşanan zorluklara paralel biçimde ilerlemektedir. Ülkemizde gündemden düşmeyen hukuksuz ihraçlar varken, nazarımızda aynı hukuksuz kararlarla Alevi kurumlarında da ihraçlar yaşanmaktadır. Devlet kendi Alevisini yaratma projesini hız kesmeden sürdürmekte, bazı Aleviler de bu projeye isteyerek yahut istemeyerek destek olmaktadır. Türkiye genelinde Alevi hareketine yönelen saldırılar aslında hizaya getirilmeye çalışılan Alevilere gözdağı verilmek ve otoritenin gücünü göstermek hususunda birer vesikadır. Türkiye’ de demokrasinin önemli bir lokomotifi olan Aleviler hak mücadelesinden, yoğunlaşan kapitalizm kaynaklı krizden, sınıf meselesinden, Kürt sorunundan, insan hakları mücadelesinden gayrı tutulmaya, uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Dillerde her ne kadar kadim inancımızın belirgin cümleleri olsa da Alevilerin bir kısmı muteber kılınmaya çalışılmakta bir kısmı ise itibarsızlaştırma hareketlerine maruz kalmaktadır” diye konuştu.


“Pir Sultan Abdalın veciz biçimde ifade ettiği üzere dostun gülü yaralamakta, bir kısım Aleviler odağı belirsiz projelerin dümen suyuna girmektedir” ifadesini kullanan Demir, “Hızla çoğalan Cemevlerine hazırlıksız olan Alevi hareketi, hizmet mekanlarına liyakatsiz kişiler doldurularak asimilasyonun derinleşmesi ve köksüzleştirilme merkezlerine dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Kadını merkeze alan bu kadim inanç, geldiği aşama itibariyle kadınları ikinci plana gençleri ise sadece birer ucuz iş gücü konumuna getirmiş durumdadır. Çok daha ağır kusurlu şahıslar herhangi bir sorgulamaya dahi uğramazken elinden geldiğince yola hizmet etmeye çalışanlar gerek adliye kanalıyla gerek dernekler içindeki liyakatsiz kişilerin hasmane hareketleriyle Alevi hareketinden uzak tutulmaya çalışılmaktadır” dedi.


Meselenin önemli bir hal aldığını belirten Demir, “Alevi dedeleri herhangi düşkünlük sebebi olmadan Alevi kurumlarından ihraç edilmektedir. Yine yukarıda arzeylemeye çalıştığımız meselelerin toplamının geldiği nokta itibariyle iki Alevi dedesi, iki demokrat, iki yol sürdürücüsü Efe Engin ve Kazım Açıktepe sebebi açık olmayan, hukuka aykırı ve soyut nedenlerle Alevi Kültür Derneklerinden tüzüğe aykırı biçimde ihraç edilmiş durumdadır. Elbette herhangi kimsenin kusursuzluğunu iddia etmek hayatla bağdaşmamaktadır. Ancak düşkünlük sebebi olmadan Alevi Dedelerini, her tuğlasında, her anında emekleri olan mekanlardan dışlamak tabiri caizse vicdansızlıktır. Canlarımız Efe Engin ve Kazım Açıktepe’nin hangi gerekçelerle hangi tüzük maddelerine dayanılarak ihraç edildiğinin belirgin olmaması bizleri şahsi nefret ve ikbal kaygısı önündeki engeller nedeniyle ihraç edildikleri sonucuna götürmektedir. Eğer canlarımızın düşkün ilan edilmelerini gerektirir bir davranış yahut sözleri var ise ve bu iddianın sahipleri samimilerse Efe Engin ve Kazım Açıktepe’nin cem ekranıyla dara çekilmelerini, eğer düşkün ilan edilecek ve ihraç edileceklerse kararın bu erkanda verilmesinin gerektiğini, bu çağrımız karşılıksız kalırsa Efe Engin ve Kazım Açıktepe canlarımızın haksız, hukuksuz ve Aleviliğe sığmayan saiklerle ihraç edildiğini anlamış bulunacağız. Alevilerin hukuku rehber, pir, mürşid, talip hukukudur ve ikrarla başlar. Alevilerin iç hukukunu dernekler yasası belirleyemez. Aleviler Dar erkanını,rızalığı esas alırlar, otoriterleşmeyi değil. Alevi kurumları kimsenin şahsi malı ya da siyasi çıkarları için kullanacağı yerler değildir. Kimse bu kurumları kullanarak politik yahut ekonomik menfaat elde etmemelidir, edemez” şeklinde konuştu.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir