Mersin Dayanışma Akademisi’nde geçtiğimiz hafta, bağımsız bir akademinin mümkün olup olmadığı konuşuldu. Akademinin konuğu Yrd. Doç. Dr. Aslı Vatansever konuşmasında, güvencesizlik ve kapitalizm kavramlarını tartışarak, başka bir akademinin mümkün olduğu görüşünde bulundu.
Mersin Dayanışma Akademisi, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ adlı bildiriye imza attığı için Doğuş Üniversitesi’nde sözleşmesi feshedilen Aslı Vatansever’i konuk etti. Eğitim Sen Mersin Şubesi’nin ev sahipliği yaptığı akademinin konusu ise “Türkiye’de ve Dünyada Kurumsal Akademi Krizi: Başka Bir Akademi Mümkün Mü?” oldu.
“BİLİM MEKANİZMANASININ DIŞINA İTİLMEYE ÇALIŞILDIK”
Kurumsal akademi dışında yapılan akademilerin önemli olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Aslı Vatansever, öğretim döneminin ortasında yapılan 3 soruşturma ardından üniversite ile ilişiğinin kesildiğini belirtti. Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’lerle kişilerin açlığa, işsizliğe ve bilim mekanizmasının dışına itilmeye çalışıldığını kaydeden Vatansever, KHK’lerin yurt dışında ise kişileri kısa vadeli imkanlarla savaşmaya ve hayatta kalmaya çalışmaya mahkum ettiğini vurguladı.
“AKADEMİSYENLER BEYAZ YAKALI İŞÇİLERDİR”
Akademisyenleri “Beyaz yakalı işçilerdir ve iş yasasına tabidir” şeklinde tanımlayan Vantasever, özellikle bu tanımın vakıf üniversitelerinde tam yerinde olduğunu belirtti. Devlet üniversitelerinde ise kamu hizmeti adı verildiği için akademisyenlerin işçi memur karışımı olarak tanımlanabileceğini söyleyen Vatansever, “Ama her iki yerde de bir emek sarf edilerek, karşılığında para alınmaktadır. Her ne kadar senin zihnin, senin sermayen görünse de zihnini kullanabileceğin ürünleri toplumla paylaşabileceğin araçlar başkalarına aittir. Sen orada bir işçisindir. Buna karşı bir faaliyette bulunduğunda bizim gibi üniversitelerden uzaklaştırılırsın” dedi.
“DAYANIŞMA AKADEMİLERİNİ TÜRKİYE’NİN DIŞINA DA TAŞIRMAMIZ LAZIM”
Akademiye dayatılan güvencesizliği ve kurumların dışına itilmeye karşı aynı koşulları yaşayan insanlarla bir dayanışma üretilmesi gerektiğini kaydeden Vatansever, “Küresel akademiler olan istihdam piyasasından uzun vadeli olarak kurum dışına itilsem de benim yapacağım şey, o kurumsal akademinin çürüdüğünü herkese göstermek ve o kurumsal akademi dışında bilgi üretip paylaşmayı sağlamak olmalıdır. Mesela ‘Dayanışma Akademisi’ çok önemli bir oluşum. Bunu Türkiye dışında da yapmak gerekir. Bu oluşum kurumsal akademi dışında alternatif bir akademiyi de ortaya çıkartmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı.