BENİM ŞİİRİM

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Benim şiirim yaşadığım topraklarda halkın yaşamının rengi ve sesinin bir parça yansımasıdır.
Benim şiirlerimde sevda ve kavga tutkusu vardır.
Sevda kimi zaman bir insana…
Kimi zaman da insan şahsında özgürlüğedir.
Kavga ise karanlığa ve zulme karşı yükselen isyan çığlığıdır.
Bu çığlık tarihte Spartaküs ile başlar.
Hayatı uğrunda ölecek kadar seven çağdaş Kawalarla devam eder.
Şiirlerimin filizlendiği topraklar Anadolu ve Mezopotamyadır.
Bunların yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinde zulme başkaldırı yapmış toplumları Ve öncülerini de rüzgarına katmıştır.
Işığını özümsemiştir.
Şiir ve şarkı tutkusu yetik insan bitmiş insandır.
Şiir bir direniş bir eylem ve umuttur.
Yaşamın rengi süsü mevsimi bahardır.
Şiirsiz şarkısız sevdasız yaşam tatsız tuzsuz renksiz anlamsızdır.
İki dilde iki şiir kitabım yayınlandı.
Birinci kitap Kürtçe diliyle ana dilimle.
Du dil yek evîn (iki yürek bir aşk )
İkinci kitabım Türkçe diliyle  “Can Cana  “adıyla.
İkisi de Anadolu coğrafyasında iki farklı dil ve kültürden bir araya gelip ortak vatanda eşit özgür
yaşamı savunan iki insanın etkisi olmuştur.
Hayatımız boyu bir yanımız Kürtçe bir yanımız Türkçe den süren yaşam oldu.
Tabi ki bu bizim Kürtler için öyle oldu.
Sistem ulusal medya Ve resmi ideoloji de sürekli Kürt fobisi işlediği için ancak çok cüzi bir düzeyde devrimci demokrat Türk kişilikler bir dostluk dayanışma sevgisi duymuşsa ki o da vardır.Ama belirleyici bir potansiyelden yoksundur.
Şiir her dilde güzeldir.
Her şiir kendi dilinde tadı anlaşılır.
Bir İrlanda şiirini Türkçeye çevirirseniz İrlanda dilindeki güzel tadı Türkçe dili çevirisinde bulamazsınız.
Aynı zamanda Kürtçe şiirin tadı Ve anlamını Türkçede hiç bulamazsınız.
Örneğin Kürt’lerin CİGERXUWÎN’nin adını Türkçeye çeviremezsiniz çevirseniz de Kürtçedeki tadı vermez.
Şiir öykü roman müzik toplumun uygarlaşmasında ağırlığı büyüktür.
Bir toplum silahla parayla erdem yakalayamaz.
Saygınlık ve mutluluk bulmaz.
Savaşın şiddettin olduğu ülkelerin toplumu yoksul işsiz aç ve perişandır.
Yanı başımızda Suriye’de yaşananlar göz önündedir.
Bir bütün Ortadoğu barut fıçısı halindedir.
Bunun temel sebeplerinden emperyalist müdahale ve işbirlikçi faşist sistemlerin toplumun aydınlanma Ve örgütlenmeye müsaade göstermemesidir.
Umarım nasıl gök kubbe insanlığın ortak değeriyse yeryüzü de insanlığın ortak değeri olduğunu kabul etmek bilince çıkarmak.
Tank top yerine şiir, şarkı, öykü, romanlara sarılmak.
Sanat ve edebiyat halkın hizmetinde icra olmalı.
Toplum sevgi ve barışı her şeyin üstünde tutmalı.
Sanat egemen sisteme muhalif olur.
Eşitlik ve özgürlük özleminden beslenir.
Şiire dair düşüncelerim böyledir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir