Bıçağın tarihi bundan 25 bin yıl önce çakmak taşının yontulmasıyla başladı. Çakmak taşının yontulup yassı bir hale getirilmesiyle ilk bıçak yapılmış ve böylelikle bıçak serüvenü başlamış oldu. O zamandan günümüze kadar keşfedilen icatlar ve ilerleyen teknoloji ile bıçak ve bıçak yapımı çeşitli değişimler yaşadı. Geçmişten bugüne kullanım alanının genişliğini yitirmemiş olsa bile günümüz teknolojisi sebebiyle seri üretim artmış, bu nedenle el yapımı bıçakların üretimi azalmıştır. Öte yandan el yapımı bıçakçılığının yaşadığı düşüşe direnen zanaatkarlar da var. O zanaatkarlardan biri olan Sertaç Tuncay Mezereli ile beraberiz. Kendisi alışılmışın aksine genç bir usta. Birlikte, bu işle nasıl tanışıp başladığını ve bıçak yapımını konuştuk.
Merhabalar öncelikle sizi tanıyalım.
Merhaba. İsmim Sertaç Tuncay Mezereli. 1996 senesinde Alanya’da doğdum ancak aslen Mersinli olduğumuz için 14 senedir burada yaşıyorum. Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’nden 2014 yılında mezun oldum.
Size bıçak yapma fikrini veren neydi?
Küçük yaşlardan itibaren demirciliğe olan merakım beni bıçak yapmaya itti ve bu işe hobi olarak başladım. Liseyi bitirdikten sonra hobiden ziyade benim için mesleğe dönüşmeye başladı.
Bu alanda kendinizi nasıl geliştirdiniz?
Bu işe hobi olarak başladıktan sonra evimin terasını atölye yapıp, kendime çalışma alanı yarattım. Ve burada bıçak yapımına başladım. Bıçak yapmakta özellikle www.bicaksanati.com adlı site bana inanılmaz katkı sağladı. Bunu hobi olmaktan çıkarıp mesleğe dönüştürme kararı aldıktan sonra da kendimi tamamen bıçakçılığa verdim. İnternetten daha çok araştırmalar yaparak, videolar izleyerek nasıl yapıldığına dair fikirler edindim. İmkan buldukça ustalarla görüşmeye çalıştım.
Neden başka bir mesleği değil de bıçakçılığı tercih ettiniz?
Küçüklüğümden bu yana ilgi duyduğum bir alandı zaten. Onun dışında yalnız çalışmayı seviyorum. Emir altında çalışmaktan, başkasının işini yapmaktan hoşlanmıyorum. Bu nedenle tam bana göre bir meslek olduğunu düşünüp bıçakçılığı seçtim.
Ne tür bıçaklar yapıyorsunuz?
Genelde sipariş üzerine çalıştığım için sürekli farklı modeller yapıyorum. Av ve şef bıçakları ağırlıklı olmak üzere çalışıyorum. Onun dışında kamp bıçakları ve koleksiyon amaçlı bıçaklar da yapıyorum.
Malzeme temin etmede sıkıntı yaşıyor musunuz?
İlk başladığım zamanlar malzeme bulmakta zorlanıyordum ancak artık şu an birçok malzemeye daha kolay ulaşabiliyorum. Halen ülkemizde elde etmekte zorlandığım malzemeler ise yok değil. Bıçak namlusunda n690, 1075, damascus, o2, san mai gibi çelikler kullanıyorum. Kabze olarak ise kök ceviz, zeytin, abanoz, yılan ağacı, corian kullanıyorum.
Müşteri portföyünü nasıl oluşturdunuz?
Genelde facebook ve instagram üzerinden satış yapıyorum. Müşterilerimin büyük bir çoğunluğu şehir dışında. İyi işler yaptığınız zaman insanlar sizi çevresine övüyor ve bu sayede daha çok kitlelere ulaşabiliyorsunuz sanırım..
Müşteri profilinizi kimler oluşturuyor?
Yapılan bıçağın türüne göre müşteri kitlesi değişiyor ancak sürekli olarak avcılara, aşçılara, koleksiyonculara hitap ediyorum.
El yapımı bıçakçılık mesleğinin düşüş yaşamasını neye bağlıyorsunuz?
Bu düşüşün en büyük sebebinin seri üretim olduğunu düşünüyorum. Gelişen teknoloji bize yarar sağladığı kadar zarar da verdi bu anlamda. Öte yandan Çin piyasası da bu düşüşü önemli derecede etkiledi. Çin yapımı ürünler daha çok rağbet görüyor ucuz olduğu için. Çünkü insanlar kaliteden ziyade cebindeki paraya göre bıçak alıyor.
Bıçak yapmanın maddi kazanımı dışında size ne gibi getirileri oldu?
Maddi kazanç dışında bana sağladığı faydalı bilgiler oldu. Bıçak yapmaktan çok daha fazlasını öğrendiğimi hissettim. Bu doğrultuda erken yaşta esnaflığı öğrenmiş, bunu tecrübe edinmiş oldum. Bunun dışında bıçakçılık sayesinde güzel dostluklar kazandım.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
İnsanlar kalitesiz uzak doğu bıçakları yerine el yapımı bıçaklar alarak hem biz zanaatkarlara hem de Türkiye ekonomisine yarar sağlayabilir. Ek olarak ölmeden önce bu dünyada bir iz bırakıp öldükten sonra bıçaklarımla hatırlanmak istiyorum.