BUNLARI HATIRLADINIZ MI?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçmiş zamanın birinde Victor Hugo’nun Sefiller romanını okurken aldığım notlardan bazıları. Tamamı Victor Hugo’nun sözleridir. Sizlerle paylaşmak istedim. Beğeneceğinizi umuyorum.

– Felsefe düşüncenin mikroskopudur. Her şey ondan kaçmak ister ama hiç bir şey kurtulamaz.

-Göğüs göğüse savaşanların en beteri bozgundur. Kaçabilmek için dostlar birbirini öldürür.

Okyanus suyu korur, kasırga havayı korur, kral krallığı korur, demokrasi halkı korur.

-Hiç bir şeye, hatta bir büyük millete bile dalkavukluk etmemelidir.

-Baykuşların istemedikleri ilk şey üzerlerine ışık tutulmamasıdır.

-İyi düşüncelerin de kötüler gibi uçurumları vardır.

-Yırtık bir vicdan düzensiz bir hayat getirir.

-Işığın yeterli olduğu yere alev götürmeyelim.

– Gölgeyi boğazından yakalayıp yere sermek güçtür.

-Terazi eğilecekse halktan yana eğilmeli.

– Ezilmiş, takatsız kimseler arkalarına bakmazlar. Çok iyi bilirler ki kötü talih peşlerindedir.

-Bozguna uğrayan bir ordu buzların çözülmesi gibidir: Her şey göçer, çatlar, çatırdar, yüzer, yuvarlanır, düşer, birbirine çarpar, telaş eder, atılır. İşitilmemiş dağılma, parçalanma olur.

-Halkın hafızası geçmişin yıkıntıları üzerinde dalgalanır.

-Değirmen taşının altındaki ekin tanesi düşünebilseydi, hiç şüphesiz onun düşündüklerini düşünürdü.

-Sofra sohbeti, aşk sohbeti; ikisi de kolay kolay kavranamaz; aşk sohbetleri buluttur, sofra sohbetleri duman.

-Bu bayağı kelime oyunu durgun suya atılan bir taş etkisi yaptı. Bütün kurbağalar sustular.

-Aşkın özelliği aldanmaktır.

-Emanet etmek bazen teslim etmektir.

-Merak bir oburluktur; görmek oburca yemektir.

-Bazıları çamur olamadıkları zaman toz olurlar.

-Bizler ne kadar samimi, dürüst, saf olursak olalım, hepimizin saflığının üzerinde masum bir küçük yalan çatlağı vardır.

-Şeytanın iki adı vardır. Biri şeytan, öbürü yalan.

– Kaldıracağımız karanlık örtünün altından bazılarının maskesi düşünce gerçek yüzleri görünecektir.

-Düşüncenin gözü insanda olduğu kadar hiç bir yerde böylesine aydınlık, böylesine karanlık bulamaz; gördüklerinin içinde insandan daha korkunç, daha karışık, daha esrarlı, daha sonsuz bir şey yoktur.

-Cennette kalıp iblis mi olmalı; yoksa cehenneme dönüp orada melek mi olmalı?

-Bir prensibin yanında bir prens hiç kalır.

-O’nun sessizliği başkalarına da geçen güçlü sessizlerdendi.

-Başkalarının çukurunu kaza kaza insan kendi çukurunu açıyor.

-Çocukları felaket kadar hiç bir şey sessizliğe alıştıramaz.

-Gülüş güneş gibidir, insanın yüzünden kışı kovar.

-Çünkü bazı şahane davranışta bulunan kimseler, kalabalık içinde onlara hizmet edecek birinin daima bulunacağından emindirler.

– Bir el uzanıp da çiçeği koparacağı zaman dal ürperir, hem kaçınır, hem de kendini verir gibidir.

-Hepimizin bir anası vardır, toprak. Fantine’i bu anaya geri verdiler.

-Bu Fransızlara böyle İngilizler gerekir.

-Fransa da meyhanelerde şarap dolu fıçılar olurdu. Bunların üzerinde şu yazılar okunurdu. Birincisi: Maymun şarabı, ikincisi: Aslan şarabı, üçüncüsü: Koyun şarabı, dördüncüsü: Domuz şarabı diye yazardı. Bu sarhoşun düştüğü dört dereceyi belirtiyordu. 1. Neşelendiren bir sarhoşluk, 2. Öfkelendiren bir sarhoşluk, 3. Aptallaştıran bir sarhoşluk, 4. Hayvanlaştıran bir sarhoşluk. 

-Gevşeyen fikir hayatı sıkı tutmaz.

-Hata! Düşünce zekanın çalışmasıdır, hayal zevk işidir. Hayali düşüncenin yerine koymak zehri besinle karıştırmak demektir.

-İzin verilen kötülük iyiliğin parçası olur.

-Burada güç güçsüzlerin muazzam toplamından çıkar.

-Askerin itaatini milletin rızası sanmak korkunç bir hatadır.

-Bu dünya da içten titreyen iki insan vardır; Evladına kavuşan ana ile avını bulan kaplan.

-Ne bir “Mansenila” ağacının gölgesinde, ne de bir ordunun gölgesinde uyumak doğru değildir.

-Büyük bir savaş gemisi en ağırla en hafifin birleşmesinden meydana gelmiştir. Çünkü aynı zamanda maddenin üç şekli ile ilgisi vardır. Katı- Sıvı- Gaz.

-Onu yargıladıkları tarihte tanrı yoktu.

-Geçmişin bir yüzü vardır; uydurma; bir de maskesi vardır; ikiyüzlülük. Yüzü ortaya çıkaralım maskeyi söküp atalım.

-Biz dinlere karşı olan dinden yanayız. Vaazların sefaletine, duaların yüceliğine inananlardanız.

-Bilinmesi gerekeni bilmiyorlar da bilinmemesi gerekeni biliyorlar.

-Mapustan kaçmak bir iyileşmedir. İyileşme için nelere katlanılmaz ki!

-Orası; konuşan çok çene, düşünen pek az kafa bulunan küçük bir şehirdi.

-Birlikte içki içmeden insan birbirini tanıyamaz ki. Bardağını boşaltan kalbini boşaltır.

-Sevinç korkunun gerilemesidir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir