Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, KHK ile mesleğinden ihraç edilenlerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek, “Bütün bu yaşananların tek bir adı vardır, o da zulümdür” dedi.
Bugün öğle saatlerinde Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen eğitim emekçileri, KHK ile mesleğinden ihraç edilenlerin mesleğine geri iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi. Emekçiler ayrıca, KHK ile mesleğinden ihraç edildikten sonra yakalandığı kanser hastalığına geçtiğimiz hafta yenik düşerek yaşamını yitiren arkadaşları Salman Taş’ı da andı. Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu’nun yaptığı açıklamaya, çok sayıda parti ve STK temsilcisi de katıldı.
“HAYATLARINI KAYBEDENLER OLDU”
“Salman Taş Onurumuzdur! Unutmayacağız!” pankartının açıldığı açıklamada Muşlu, “KHK ile ihraçların başladığı 2016’dan bu yana yüz binin üzerinde ihraç edilenler içinde, iş bulamadığı için yurt dışına çıkmaya çalışırken hayatlarını kaybedenler oldu. Çocuklarını denizlerin dalgalarında yitirenler oldu. İnşaatlarda çalışırken kaza geçirip hayatını kaybedenler, yaşadığı stresin ağır etkisiyle kalp krizi geçirip yaşamına erken yaşta veda edenler oldu. Askeri faşist darbe yapmak isteyen Fetöcülerle geçmişte her türlü yakınlığı kurmuş olanlar, ne istediler de vermedik diyenler, hoca efendi övgüsü yapanlar durdukları yerde dururken… Onlara okul, tv, radyo kurduranlar, banka açtıranlar durdukları yerde dururken… binlerce insan, okullarına çocuklarını gönderdi diye bankalarından havale yaptırdı diye işlerinden, ailelerinden edildiler. Sosyal yaşamdan koparıldılar. Açlıkla karşı karşıya bırakıldılar. Sağlık sorunlarıyla boğuşur duruma getirildiler. Bütün bu yaşananların tek bir adı vardır, o da zulüm” dedi.
“KHK’LİLER SOSYAL YAŞAMDA YALNIZŞLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILDI”
Geçmişte de bulundukları her yerde, bu komplocu entrikacı cemaate karşı mücadele yürüten KESK’liler, iktidara da muhalif oldukları için FETÖ’ye karşı ilan edildiği söylenen OHAL ve KHK’ların da hedefi haline getirildiğini söyleyen Muşlu, “ KESK’li ihraçların yaşandığı 1Eylül 2016 tarihinden bugüne geçen 2 yıl 8 aylık süreçte ihraç edilen binlerce arkadaşımız ve aileleri çok ciddi sosyal siyasal ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldı. Çalışma hakları ellerinden alındı. Pasaportlarına el konuldu. Sosyal yaşamda yalnızlaştırılmaya çalışıldılar. Seçme seçilme hakları tartışma konusu haline getirildi. Geçen bunca zamana kadar halen hak hukuk aramaları önünde ki engeller kaldırılmadı. OHAL İnceleme Komisyonu denilen ve yargı organı olmayan bir oluşumla oyalama içerisine girildi. Hak aramamız önünde ki engeller halen devam etmektedir” diye konuştu.
“HUKUK ÖNÜNDE HESAP SORABİLMEYİ DE BAŞARACAĞIZ”
“İşte bütün bu süreci yaşayan arkadaşlarımızdan biriydi Salman Taş arkadaşımız” diyerek konuşmasını sürdüren Muşlu, “10 Mayıs 1965’de Afşin’de doğdu. Yaşamı boyunca hep ezilenlerin yanında saf tuttu. Halkının öğretmeni olduğunda; zihni ve yüreği bilimle aydınlanmış kuşakların yetişmesi için çaba gösterdi. Bulunduğu her ortamda kurnaza, fesada, zalime karşı tutum almasını bildi. İşçilerin emekçilerin mücadelesi içinde, ülkemizin demokratikleşmesi için Eğitim Sen’in ve KESK’in bütün çalışmalarına katıldı. Bu yüzden hedef alındı ve ihraç edildi. İhraç edildiği günden itibaren sendikası ve arkadaşları her daim maddi manevi yanında oldular. Ancak bu ağır yük onun vücudunda kansere dönüştü. Bir buçuk yıl boyunca verdiği savaşı maalesef kaybederek erken yaşta aramızdan ayrıldı. Bizler onun anısına sahip çıkarak sendikal çalışmaları ve demokratikleşme mücadelesini büyütme görevi ile karşı karşıyayız. Bize bu acıları yaşatanlardan hukuk önünde hesap sorabilmeyi de başaracağız” ifadelerini kullandı.