Büyüyen Ekonomi, Asgari Ücrete Yansımıyor / Sedat BAŞKAVAK Yazdı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Ekonomi büyümüş, biz fark etmemişiz. Öyle 3-5 değil, % 11 büyümüş. Çin’i bile geçmişiz ama haberimiz yok. Köprü, havaalanı, otoyol derken Avrupa artık büyüme rakamlarımızı da kıskanacak.

Havuz medyası hükümetin ülkeyi uçuşa geçirdiğini yazıyor. Lider ülke olarak ekonomide de liderliği ele aldık, artık kim tutar bizi naraları atılıyor.

Patronlara verilen teşvikler, hazinenin kefilliği nedeniyle kullanılan 200 milyar liralık kredi. Tüketimi artırmak için beyaz eşyada ÖTV ve KDV indirimi. Vergi zamları ve kur farkından doğan fiyat farkı yansıtılmadan yapılan otomobil satışları… Sonuç, coşa gelip büyümüşüz.

Büyümüşüz büyümesine de hükümet şirketlere verdiği teşvikler nedeniyle kasa boşalmasın, bütçeden açık vermeyeyim diye vergileri artırıyor. Onun için başta MTV olmak üzere tüm vergiler artıyor. Dengesiz beslenen insan kas yerine yağ biriktirirken ülke ekonomisi de, 421 milyar dolar borç biriktiriyor. Fazla yağ ihsanı fazla borçta ülkeyi krize götürebilir ama bunları da geçelim.

Büyümüşüz ama büyümeden pay alamıyoruz

Asgari ücret belirlenirken bahsedilen büyüme rakamları da, naraları da yerini “ekonomi hassas, denge bozulura” bırakıyor. Çalışma Bakanı, işçilerden fedakarlık beklediğini söylüyor. Patronlara hazine kasasından teşvik verince, işveren sigorta primini devlet karşılayınca, şirketlere vergi indirimi yapınca bozulmayan hassas denge işçiye gelince bozuluveriyor.

Bırakın sendikaları, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bile Ağustos ayında çalışan kağıthane escort tek kişinin yoksulluk sınırını 2 bin 587 lira olarak hesaplamış. Yani devletin kendi kurumu olan TÜİK bile bir kişinin yoksulluk sınırının Asgari ücretin neredeyse iki katı olduğunu belirtiyor. Oysaki hükümet 1400 lira asgari ücretle bir aileye geçinmesini söylüyor.

Bu durum bile gösteriyor ki; AKP hükümeti patron seviyor.

Her ne kadar başta serbest Bölge olmak üzere Güneykent ve Halkkent’in sokaklarında tekstil atölyelerinde Asgari ücretin altında 700-800 liraya binlerce işçi çalıştırılsa da adı üstünde asgari ücret.

Yani bir işçinin işe başladığında alacağı, en az ücret. Bu durumda Asgari ücret ne kadar artarsa ortalama işçi ücreti de o kadar artacak demektir. Bu haliyle Asgari ücret işçiler açısından en büyük toplu iş sözleşmesidir. Başta sendikalı işçiler olmak üzere bütün işçilerin asgari ücretin artırılması için verecekleri mücadele aynı zamanda kendi ücretlerinin yükseltilmesi mücadelesidir.

Hal böyleyken sendikaların sessizliğini ve asgari ücret konusundaki duyarsızlıklarını anlamak mümkün değil.

Asgari ücretin insanca yaşayacak bir düzeye yükseltilmesi,

Asgari Geçim İndirimi (AGİ)dahil edilmeden belirlenmesi ve AGİ’nin üzerine eklenmesi,

Asgari ücret üzerinden vergi alınmaması,

En önemlisi de Asgari ücret altında işçi çalıştırmanın kesinlikle yasaklanması ve çalıştıranlara caydırıcı ceza verilmesi için mücadele edilmezse bırakın % 11 ekonomi büyümesini, % 111 bile büyüse, ne AKP nede patronlar işçiye bir kuruş bile vermek istemezler.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir