İHD Mersin Şubesi Kadın Komisyonu tarafından 8 Mart ‘Dünya Kadınlar Günü’ dolayısıyla gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Şerife Kılıç, “Biz kadınlar toplumsal yaşamın her alanında varız, var olmaya devam edeceğiz. Haklarımız için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Mersin’de kadınlar, 8 Mart etkinlikleri kapsamında İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamanın ardından kadınlar, tutuklu bulunan kadınlarla dayanışmak amacıyla cezaevlerine kart gönderdi.
Kadına karşı yürütülen tüm politikalara karşı mücadele edeceklerini kaydederek konuşmasına başlayan Şerife Kılıç, “Bir 8 Mart etkinliğinde daha birlikteyiz. 1857’de dokuma işçisi kadınların başlattığı direniş mücadelesi bugün tüm dünyada büyüyerek sürüyor. Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz, doğamız, geleceğimiz üzerindeki baskı, sömürü ve şiddete karşı kadın dayanışması her alanda varlığını devam ettiriyor. Suriye’de süren kanlı savaşta binlerce insanın öldüğü, yaralandığı, evsiz, okulsuz, vatansız kaldığı, başka başka ülkelere dağılıp mülteci olduğu, Akdeniz sularında can verdiği savaşı kabul etmiyoruz. Savaş politikalarına, militarizme, irade gaspına, mülteci ve azınlık nefretine, ekolojik talana, cins kırımına karşı barışı istemeye devam ediyoruz. Ekonomik krizin faturası kadınlara, işsizlik, yoksulluk, eve hapsolmak, ev içi emek sömürüsünün katmerlenmesi, güvencesizlik olarak dönüyor. Kadınlar her gün yoksullaşıyor, erkek şiddetine maruz kalıyor ve her gün en az beş kadın öldürülüyor” dedi.
Kadına, çocuğa ve lgbti+ bireylere karşı ayrımcılığı ve kötü muamelenin engellenmesi gerektiğini belirterek, insanca yaşamayı sağlayacak sözleşmelere sadık kalarak gerekli düzenlemelerin acil olarak yapılması çağrısında bulunan Kılıç, “Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi (CEDAW) ve İstanbul Sözleşmesinin gerekleri yerine getirilmeli, tüm düzenlemeler, yargı ve hukuksal normlar bu sözleşme çerçevesinde uygulanmalıdır. Seçilmiş kadın vekiller, belediye eşbaşkanları, gazeteciler, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele eden kadınlar haksız ve hukuksuz bir şekilde hapishanedeler. Bütün mahpushanelerde hak ihlalleri artarak devam etmekte. Bundan en çok da kadınlar ve lgbti+ bireyler etkilenmektedir. Çocuğu ile birlikte kalan kadınların hatta hamile kadınların sayısı oldukça fazladır. Annenin ve çocuğun yeterli ve dengeli beslenme, yeterli temiz ve sıcak su ihtiyaçları karşılanmamakta. Kalabalık koğuşlarda temiz hava, havalandırma olanakları kısıtlanmakta. Sağlık ihtiyaçları zamanında karşılanmamakta ya da zorluk çıkarılmaktadır. Çıplak üst aramaları dayatılmakta, sık sık koğuş aramaları yapılarak erkek kamu görevlileri tarafından şiddet, küfür, taciz ve aşağılanmaya uğramaktalar. Kendilerini geliştirecek sosyal etkinlikler yapılamadığı gibi dış dünyayla kısaltılarak bağlarını kuracak telefon görüşü, gazete, dergi, kitap vs. çeşitli bahanelerle engellenmekte. Görüş saatleri türlü uygulamalarla eziyete dönüştürülmekte” diye kaydetti. .
Kadınlar olarak mahpus kadın arkadaşlarının sesi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Kılıç, “Bugün onlarla dayanışmak amacıyla kendi hazırladığımız kartları onlara göndereceğiz. Biz kadınlar toplumsal yaşamın; her alanda eşitlikçi, özgürlükçü ve adil olmasını talep ediyoruz. Bu bir istek değil doğal, doğuştan gelen haklarımızdır. Cinsiyetler arasındaki eşitsizlikler ortadan kaldırılmalıdır. Biz kadınlar toplumsal yaşamın her alanında varız, var olmaya devam edeceğiz. Haklarımız için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından kadınlar hazırladıkları dayanışma kartlarını Merkez Postanesi’nden tutuklu kadınlara gönderdi.