Turan DAL
CHP Gençlik Kollarının düzenlediği “Bize Bir Zafer Gerek” programında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Kan ve göz yaşına ülkeyi boğmak isteyenlere rağmen gelin gençler, zaferin resmini kanatlı çizelim! Bize bir zafer gerek öyle sıradan değil, büyük bir zafer gerek. Çünkü büyük tahribatlar yaratıldı. Barış demeye korkan bir Türkiye yarattılar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kollarının “Bize Bir Zafer Gerek” etkinliklerinin bu seferki adresi Mersin oldu. Mersin’in Mezitli ilçesi Amfi Tiyatrosu’nda düzenlenen etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Akademisyen Ulaş Bayraktar’ın yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. Etkinliğin yapıldığı alana “Başka gelecek mümkün”, “Haziranlar bizimdir”, “Ne dikta ne saltanat kampüslere özgürlük”, “Gençlik ayakta zafer yakında”, “Hodri meydan diyoruk” pankartları asıldı. Etkinlikte sık sık, “İşte gençlik işte yine biz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.
‘HAZİRANLAR BİZİMDİR’
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, “Geçtiğimiz ay İstanbul’da çok güçlü bir sesle ‘Bize Bir Zafer Gerek’ şiarımızla bir program yaptık. Bu programı zafer için düzenlemiştik. Baskın bir seçim koydular önümüze. Onların koyduğu sandıktan kaçmak olmaz. İlk etkinliğimiz İstanbul’du çünkü İstanbul gezinin başkentiydi. Gençlerden korkuyorlar. Çünkü gençler özgürlüğünü tekrardan kazanmak istedi. Biz bu seçime icabet edeceğiz. Bizim savunduğumuz rejim cumhuriyettir. Karşımızda bir muktedir var. Hegomonya kurmak istiyorlar. Bunların kurmak istediği rejim faşizmden çok despotizmdir. Bundan kaynaklı gençlerden korkuyorlar. Çünkü gençliğin bağımsızlıklarından ödün vermediğini biliyorlar. Bugün üniversiteler saldırmaya çalışıyorlar. Bu memleketin gençliği bu memleketin geçmişini iyi bilir ve hatırlar. Haziranlar bizimdir” dedi.
‘ZAFER İÇİN DİŞİMİZLE, TIRNAĞIMIZLA EMEK VERMELİYİZ’
Barış bildirisine imza attığı için ihraç edilen Akademisyen Ulaş Bayraktar, Akademisyen olarak zafer veremeyeceğini, ancak zaferin formülleri olduğunu belirtti. “Eğer zaferden bahsedeceksek önce samimi olacağız ve yenildiğimizi kabul edeceğiz” diyen Bayraktar, devamında şunları belirtti: “Yenildik çok kötü yenildik. Elimizle, emeğimizle, terimizle kurduğumuz Cumhuriyet kurumlarının yavaş yavaş eridiğine şahit olduk. Engel olamadık bunu kabul edelim. O yüzden inkârdan vazgeçeceğiz. Geçen ceberrut devlet dedim bir teyze kızdı gitti. O devlet yok artık. Yeni bir devlet var. Uzun zamandır bizim elimizin değmediği emek veremediğimiz bir devlet var. İşte bu yüzden samimi olarak yenildiğimizi kabul edeceğiz. Bunu kabul ettikten sonra düşünmeye geçeceğiz. Bir saat tefekkür bin günlük nafile ibadetten yeğdir. Önce düşüneceğiz biz nerde hata yaptık, bu cumhuriyetin değerleri elimizden kayarken niye engel olamadık, diye sorgulamalıyız. Seçim kazanarak olmuyor bunlar. Bunun programını yazacağız. Birlikte yola çıktığınız insanlara güvenmeniz gerekiyor. Çünkü memleketi kurtarmak istiyoruz. Bir araya gelerek bunun formülünü siz bulacaksınız. Yıllardır siyaset yapıyor ama artık sıra sizde sizin sahneye çıkmanız gerekiyor. Gezi’de gördük zaten benim seçimle işim olmaz gelecekten bahsediyorum. Birlikte yan yana gelerek çıkacağız. Önce bir araya geleceğiz. Önce gençliğin birlikteliğini konuşacağız. Daha sonra emek başlıyor. Sevgi neydi emekti o zaman emek vereceğiz. Dişimiz ile tırnağımızla emek vermeliyiz. Sadece seçim döneminde değil her zaman emek vermek gerekiyor. O zaman istediğiniz zafere ulaşacaksınız” diye konuştu.
‘25 HAZİRAN SABAHI GÜNEŞLİ BİR TÜRKİYE’YE UYANACAĞIZ’
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, birlikte inanarak mücadele edeceklerini ve zaferin yakın olduğunu ifade etti. Kaftancıoğlu, “Zaferi nasıl kazanacağız ben tarif edeyim, adını siz koyun. Bir, cesaret olmadan yanlışın karşısına dikilemezsiniz. Cesaret demişken üniversiteleri böldürtmeyiz diyen siz gençleri görüyorum. İkinci koşulu adanmışlık, bir davaya adanmışlık olmalıdır. Üçüncü koşulu hesapsızlıktır. Ben ne olacağım demeden, memleket ne olacak, geleceğimiz ne olacak kaygısı ile mücadele etmektir. Ancak böyle hesapsızca başarılı oluruz. Ve bu uğurda bedel ödemekten korkmamaktır. Tarihte bu konuda Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını görüyoruz. Zafer kazanmanın dördüncü ve en önemlisi akla ve bilime dayalı olmayan her yaklaşım kaybetmeye mahkumdur. Bu diktatörlük hayali kuranların akılla hareket eden gençlerin karşısında nasıl geri adım attıklarını hatırlayalım, gezide bunu gördük. Bu zafer, Ethem’in, Abdulah’ın, Hasan Fehmi’nin, Ali ismail’in ve henüz 15 yaşındaki Berkin’indi. Konuşmamın başında zafer çok yakın demiştim. Tarih boyunca er ya da geç diktatörler kaybetmeye mahkûmdur. 25 Haziran sabahı güneşli bir Türkiye’ye uyanacağız. Gezi’de yarım bıraktığımızı, 25 Haziran sabahı birilerini yani diktatörü tarihin çöplüğüne gönderdiğimizde geleceğin kuşakları emin olun sizleri yazacaklardır. Söz bitti, hepimiz inançlı ve samimi olacağız” dedi.
‘ZAFER YAKIN, ÇÜNKÜ HAZİRANDAYIZ’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise, gençlerin umut, gelecek ve zafer taşıdığını kaydetti. Barış imzacısı Akademisyen Ulaş Bayraktar’ı ve diğer imzacı akademisyenleri barıştan yana tutum sergiledikleri için kutladığını belirten Tezcan, “Evet bize bir zafer gerek ve üniversitede öğrencilerine barışın gerekliliğini gösterip bunun için imza atan Ulaş hoca gibi hocalar olduğu sürece, zafer geleceğin olacaktır. Kan ve göz yaşına ülkeyi boğmak isteyenlere rağmen gelin gençler, zaferin resmini kanatlı çizelim. Bize bir zafer gerek öyle sıradan değil, büyük bir zafer gerek. Çünkü büyük tahribatlar yaratıldı. Barış demeye korkan bir Türkiye yarattılar. Bizi birbirimize düşmanlaştırdılar. Bu büyük işgal ve propaganda karşısında bize büyük bir zafer gerek. Zaferin büyüklüğü davanın büyüklüğüyle mümkündür. Davanız ne kadar büyükse ulaşacağınız zafer de o kadar büyüktür. Sömürüsüz bir dünya, halkların kardeşçe kucaklaştığı tam bağımsız Türkiye bu büyük davanın bir parçasıdır. Dava devam ediyor. ‘Bize bir zafer gerek’ demiş ya genç arkadaşlarımız, zafer yakın! Çünkü Hazirandayız. 25 Haziranda bir kere daha doğacağız. Yeni başlıyoruz Mersin. Büyük usta Hasan Hüseyin’in Nazım Hikmet için kullandığı ‘Haziran’da ölmek zordur’ sözüne katılıyoruz ama Haziran’da doğmak da güzeldir. Şimdi o büyük doğuşun eşiğindeyiz. 24 Haziran günü sel olup sandıklara akacağız. Sel olup sandıklardan taşacağız.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Can Gox, konseri gerçekleştirildi.