Diren KESER
Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinde yer alan ve 9 yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceğine dönük açıklamasına tepki gösteren Eğitim-Sen Mersin Şube başkanı Sinan Muşlu, Diyanet’in kapatılıp, bütçesinin eğitime ve sağlığa ayrılması gerektiğini belirtti.
Eğitim Sen Mersin Şube başkanı Sinan Muşlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi web sitesinde yer alan çocuk yaşta evlendirilmeleri meşrulaştıran tanımlara tepki göstererek, Diyanetin açıklamasını AKP politikalarının dışa vurumu olarak yorumladı.
Eğitim alanındaki uygulamaların genelleşmiş durumda olduğunu aktaran Muşlu, “Özellikle camilere ziyaretler, imamlarla sohbetler, başörtüsü partisi altında kız çocuklarının başlarının örtülmesi, anaokullarında yapılan faaliyetlerde kız çocuklarının erkek çocuklarının ayaklarının yıkatılması gibi benzeri görüntüler giderek yaygınlaşıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamaları da dahil, yapılan açıklamalar ve uygulamaların tümünün AKP iktidarının politikalarından bağımsız düşünülemez. Esas sorgulanması gereken AKP iktidarının hedefleridir. AKP bir parti olarak ilk ortaya çıktığında muhafazakar, demokrat bir kitle partisi olarak kendisini tanıtmış olmasına rağmen, özellikle otoritesini genişletmeye başlamakla birlikte nasıl dar ideolojik bir parti olduğunu daha rahat ortaya koymaya başlamıştır. Hedefleri dinci bir nesil yetiştirmek ve ümmetçi bir toplum oluşturmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmedeki en önemli alan Milli Eğitim’dir. Eğitim alanını bu denli yap-boz tahtasına çevirmesinin nedeni de çocuklar ve gençler üzerinde etki alanı yaratmak istemesidir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesine ve kadro sayısına bakıldığı zaman bile AKP’nin nasıl bir politika izlediğini gösteriyor diyen Muşlu, şunları belirtti;
“Diyanet’in yaptığı açıklamalara fetva isminin verilmesi ve İslam hukukuna göre açıklamalar yapmak zorundadır denilmesi bir iktidarın hedefini net olarak ortaya koymaktadır. Kaldı ki İslam hukukunda da kız çocuklarının 9, erkek çocuklarının 12 yaşında evlenebileceğinin yeri yoktur. Bu kadar gerici, karanlık bir düşünce yapısına sahip Diyanet İşleri Başkanlığının artık Türkiye toplumunun sırtında yük olmanın da ötesinde, tehlike arz etmeye başlamıştır. Bu be benzeri açıklamalar çocukların tacizine, tecavüzüne yol vermektir. Diyanet’in bir an önce lav edilip, başkanlıkta bulunan kamu emekçilerinin de farklı kurumlara aktarılmalıdır. Sendikalardan, siyasi partilere ve halkın bütün kesimlerine seslerini yükseltme, birlikte hareket etme sorumluluğu yüklemektedir. Ancak böylesi bir bilinçle hareket edilirse karanlığı uzaklaştırırız.”