Eğitim Sen’den velilere çağrı: Yeni Ortaöğretime geçiş sistemini birlikte durdurabiliriz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TEOG sonrası getirilecek olan yeni sisteme tepki gösteren Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, yeni sistemle yaşanacak olan sorunun sadece 8. Sınıf öğrenci velilerinin değil, tüm toplumun sorunu olduğunu belirterek, yeni sistemin faaliyete geçirilmeden durdurulması için eylem ve etkinlikler düzenleyeceklerini kaydetti.

Eğitim Sen Mersin Şube binasında yapılan basın toplantısında, Türkiye’deki tüm öğrencileri ilgilendiren TEOG sonrası getirilecek yeni sisteme karşı velilere seslenerek, birlikte mücadele çağrısı yaptı. Basın toplantısında konuşan Şube Başkanı Sinan Muşlu, getirilecek olan yeni sistemin eğitim ve öğretim alanında kötü sonuçlar doğuracağını dile getirerek, bu sisteme itirazda bulunmak ve yargıya taşımak isteyen veliler için bir başvuru dilekçesi örneği hazırladıklarını ifade etti.

‘TELAFİSİ OLMAYAN BİR SİSTEM’

Yeni ortaöğretime geçiş sistemini veliler ile birlikte durdura bileceklerini belirten Muşlu, “Aylardır, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin geleceğini geri alınamayacak şekilde olumsuz etkileyecek bir konuya dair, TEOG sonrası getirilecek yeni sisteme karşı kamuoyunu bilgilendirme faaliyetleri yürütüyor ve mücadele ediyoruz. Ancak gerek yetkililerin gerekse Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yaptığı açıklamalardan, yeni sistemde Bakanlığın ısrarcı olduğunu, uyarılarımızın ve itirazlarımızın gerektiği biçimde ele alınmadığını görüyoruz. Eğitim Sen olarak her fırsatta TEOG yerine getirilen sistemin, üniversiteye giriş sınavı gibi olmadığını, dolayısıyla öğrencilerimizin ikinci bir şansının bulunmadığını, bu nedenle de öğrencilerimizin telafisinin mümkün olmayan bir sisteme mahkûm edildiğini belirtiyoruz” dedi.

‘KERVANI YOLDA DİZME MANTIĞI’

Muşlu, “MEB tarafından yapılan açıklamaya göre, sınava girecek 1 milyon 200 bin öğrencinin sadece %10’u, yani 126 bin 536 öğrenci, Bakan Yılmaz’ın ‘nitelikli’ olarak tarif ettiği bin 367 okula yerleşecek. Bu okulların neredeyse yarısı imam hatip ve meslek liselerinden oluşacak. Bugüne kadar işaret ettiğimiz sorunu doğrulayan bu açıklamaya daha yakından bakıldığında, 1367 okuldan 747 okulun imam hatip ve meslek liselerinden oluştuğu görülmektedir. Dolayısıyla AKP, 4+4+4 sisteminden bu yana eğitimde izlediği dinselleştirme ve işçileştirme politikasındaki ısrarını sürdürmekte, sınavda başarılı olmuş çocuklarımızı ve öğrencilerimizi, imam hatip ve meslek liselerine yönlendirmektedir. Mersinde akademik başarıları yüksek olan MTSO Anadolu Lisesi, Mehmet Serttaş Anadolu Lisesi, Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi, Mahmut Arslan Anadolu Lisesi, Eyüp Aygar Anadolu Lisesi ve Silifke Anadolu Lisesi gibi bir çok lise bu dilime dahil edilmemiştir. Ayrıca daha önce sayısı 600 olarak açıklanan ve en son yayınlanan kılavuzda sayısı 1367 olarak belirtilen okulların sayısının neden ve hangi amaçla artırıldığı sorusu karşımızda durmakta, MEB’in ‘kervanı yolda dizme’ mantığı tüm gerçekliğiyle gün yüzüne çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
MEB tarafından açıklanan okullar ile velilerin beklentilerinin karşılanmasının mümkün olmadığını dile getiren Muşlu, devamında şunları belirtti: “Çünkü okulun akademik başarısı, öğretmenlerle doğrudan ilgilidir. Ancak hükümetin yayınladığı KHK ile bu okullarda 8 yılını tamamlamış öğretmenler tayin edilebilmektedir. Böylelikle hem velilerin beklentileri karşılanmamış olacak, hem de bu okullardaki öğretmenler sürgün edilerek yeni bir kadrolaşmanın önü açılacaktır. Ayrıca geriye kalan 1 milyonun üzerindeki öğrenci ise 3 Anadolu, 3 Meslek ve 3 İmam Hatip Lisesi olmak üzere toplam 9 lise içerisinden 5 liseyi tercih sisteminde belirtmek zorunda bırakılacak. Yani Anadolu Lisesine gitmek isteyen bir öğrenci, 3 liseyi yazdıktan sonra mutlaka iki farklı lise türünden tercih yapmak zorunda kalacak. Bu nedenle Bakan Yılmaz’ın ‘Hiçbir öğrencimizi, velimizi istemediği bir liseye, bölüme yönlendirme yok’ açıklaması fiili zorlamayla anlamını yitirmiş olacak. 5 tercih yapmaya zorlanan öğrencilerin, 2’inci ve 3’üncü tercihleri, üçlü çember sistemi nedeniyle fiilen etkisiz kılınacak. ilk 3 tercihine Anadolu Lisesi yazan bir öğrenci, 4. ve 5. tercihlerinde İmam Hatip ve Meslek Liselerinden birini ya da her ikisini tercih etmek zorunda bırakıldığı için, bu dayatmanın adı “Öğrenci istemediği okula gitmiyor” olarak kamuoyuna lanse edilecek.”

‘AMAÇ İMAM HATİP VE MESLEK LİSELERİ’

Aynı liseyi tercih eden ve puanları aynı olan öğrencilerle karşılaşılması durumunda, öğrencilerin ortaöğretim başarı puanları, yıl sonu başarı puanları, okula devam ettiği gün sayıları ve son olarak yaşları da kimin o okula yerleşeceğini belirlemek için temel kriter olarak kullanılacağını söylyen Muşlu, “MEB’in yayınladığı yönetmelikte ve yönergede bu kriterlerin hangi sıraya göre sorgulanacağı açıkça ifade edilmediği için farklı uygulamalarla da karşılaşılacak. Son olarak söz konusu 5 tercihinden herhangi birine yerleşememe kaygısı güden öğrenciler için de pansiyonlu liselerden 5 tercih yapılabilmesi sağlanacaktır. Ancak resmi rakamlara göre söz konusu pansiyonlu yatılı liselerin yarısı imam hatip lisesidir. MEB’in ortaöğretime geçiş sistemini yeniden yapılandırmasındaki temel amaç, resmi istatistiklerle de kanıtlanmış olan ve öğrencilerin tercih etmek istemediği, imam hatip ve meslek liselerine öğrencilerin gitmek zorunda bırakılmasıdır. Haliyle velilere bu sistemden çıkış yolu olarak da özel liseler işaret edilmekte ve bu nedenle de özel liselere erken tercih imkanı tanınmaktadır” dedi.

‘SADECE VELİLERİN DEĞİL TOPLUMUN SORUNUDUR’

MEB’in ilgili yönetmelik ve yönergesine karşı 12 Nisan’da ayrı ayrı yargıya başvurduklarını ifade eden Muşlu, şöyle devam etti: “Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmaların ötesine geçerek, konunun sadece 8. Sınıf öğrenci velilerinin değil, tüm toplumun sorunu olduğunu daha güçlü örgütleyebilmek için eylem ve etkinlikler düzenleyeceğimizi ifade ediyoruz. Yeni sınav sisteminin yıkıcı sonuçlarından çocuklarımızı, öğrencilerimizi kurtarabilmek için bu sistemin bu yıl uygulanmamasını talep ediyor, Bakanlığı eğitim emekçilerinin, velilerin ve öğrencilerin sesine kulak vermeye davet ediyoruz. Velilerimize de şunu söylüyoruz.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir