İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, ‘ Barış ve Dayanışma’ yemeği düzenledi. Yeni yönetim kurulunun Navona Otelde düzenlemiş olduğu dayanışma yemeğinde, ”Tarsus cezaevinde tecrit var”, ”Ölümleri değil barışı savunuyoruz”, ”İnsan hakları insandır”, ”Hasta tutuklular serbest bırakılsın” pankartları açıldı. Etkinliğe, HDP Mersin milletvekili adayı Atilla Güney, CHP Mersin milletvekili adayı Ali Mahir Başarır, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Etkinlikte ilk olarak konuşma yapan İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, ”Eğer her birimiz insan hakları alanında yeterli duyarlılığı gösterip bu onurlu mücadeleye omuz verirsek, yepyeni bir güneş doğacaktır dağların doruklarından tüm ihtişamıyla, denizler masmavi dalgalanacak, ormanlar yeşilin binbir tonuyla yaşama sevincinin güzelliklerini sunacaktır bizlere” ifadelerini kullandı.
OHAL koşullarında seçime gidildiğini hatırlatan Demir, ”Hepinizin malumu olduğu üzere bu bir baskın seçimdir. Bizler, tüm diğer haklar yanında seçme, seçilme hakkının da temel bir insan hakkı olduğunu düşünüyoruz ve savunuyoruz. Biz seçim sürecine insan hakları temelinde yaklaşıyoruz. Seçimlerin, tarafsız, müdahalesiz, hukuk normlarına uygun yapılması, sandıkların her seçmenin rahat oy kullanabileceği nitelikte olmaları için bir çalışma yürütüyoruz. Amacımız seçimlerin adil bir şekilde yapılabilmesine katkıda bulunmak” diye konuştu.
Ardından konuşan İHD Mersin Şube Eş Başkanı Azize Kurnaz ise, ”Mersin’de yaşanan hak ihlallerinden bir kaç rakam sunmak istiyoruz. 2017 yılında gözaltına alınma nedeniyle başvuran 592, 2016 yılında başvuran 174, artış % 340. Cezaevlerinde yaşanan sorunlarla ilgili başvuru 85, işkence ve kötü muameleye maruz kalanların başvurusu 18, mülteci başvuruları 15, değer başvurular 15. Toplamda hak ihlallerinden dolayı 2017 yılında başvuran kişi sayısı 1033, 2016 yılında başvuran sayısı 397. Aradaki fark %384. 2018 yılında ihlal başvuru sayısı 156” olduğunu bildirdi.
Tüm hak ihlallerini tespit etme olanaklarının olmadığını ifade eden Kurnaz, ”Bu hak ihlallerini azaltmak hepimizin görevidir. Siz değerli dostlarımızla daha sıkı bir işbirliğine gitmek hak ihlallerini daha da aza indirgeyecektir. İHD’nin sadece Kürtlerin ve solcuların sorunlarına ilgi gösterdiği söylenmektedir. Bu doğru değil. Bizi başvuranın kimliğini, siyasi görüşünü, inancını, cinsiyetini, sosyal statüsünü sorgulamayız. Tek ölçütümüz kişinin hak mağduriyetine uğramasıdır. Şu da bilinen bir gerçektir ki Türkiye’de en fazla Kürtler, solcular, LGBTİ grupları hak mağduriyetine uğramaktadır. Birde son dönemde samimi dindarları da bunlara ekleyebiliriz. Toplumun diğer kesimlerinde hak arama bilinci gelişmediği ya da örgütlülüğe inanmadıkları için gönüllülük esasına dayanan bizim gibi yapılardan uzak durmaktadır. Biz buradayız ve kapımız herkese açık. Biz devlete ve siyasi partilere eşit yakınlıkta ve eşit uzaklıktayız” diye konuştu
Etkinlikte söz alan HDP Mersin Milletvekili adayı Atilla Güney ise İHD’nin faşizm karşısında mücadele veren derneklerden biri olduğunu ifade ederek, faşist rejimlerde en temel insan haklarının ihlal edildiğini belirtti. Güney, ”İHD Mersin Şubesi bu uğurda yılmadan, usanmadan ciddi bir mücadele yürütüyor. HDP üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları bu faşist rejimin gazabına uğrayanların ön sıralarında yer alıyor. Seçilmiş yüzlerce belediye başkanımızın yerine kayyım atandı ve birçoğu şuan tutuklu.10 Milletvekilimizin sadece düşüncelerini ifade etmesinden kaynaklı dokunulmazlıkları kaldırıldı, tutuklandılar. Uzunca bir dönem avukatlık yaparak hak mücadelesi veren, sonrada HDP Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş şuanda Edirne cezaevinde rehin tutuluyor. Sözlerimi, temel insan hakları mücadelesinin yılmaz bir savunucu olan ve bu uğurda canını feda eden Tahir Elçi’yi anarak bitiriyorum” diye konuştu.
CHP Mersin Milletvekili adayı Ali Mahir Başarır ise, ”Çok önemli bir seçim sürecindeyiz. OHAL şartlarında bir seçim yürütmek zorundayız. Milletvekilleri tutuklu. Tarihimizde ilk kez bir cumhurbaşkanı adayı dört duvar arasında seçim kampanyası yürütüyor. Ama şunu görüyorum, bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın hukuksuzluğu karşında demokratlar, özgür düşünenler, hukuku düşünenler, adaleti düşünenler, insan haklarını düşünenler tek yürek olmuş. Özgür bir ülke için, dört bir yanında bulunan cezaevleriyle dolmuş ülkemin özgürleşmesi için, cenazesini 10 gün bekletmek zorunda kalıp dolapta saklayan insanların feryadını dinlemek için gerekli olan her şeyi yapacağız. Birlikte doğru olanı, doğru söylemleri ortaya koyacağız.’’