İki yanık, bir kırıkla Maraş’tan kalan hatıra

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diren KESER

Masa icat edildiğinden bu yana neler taşıdı üzerinde? Tabak, bardak, kitap, defter… Ama bir masa oldu ki; günümüze acıyı, hafızayı, tarihi de taşıdı üzerinde. Her bakıldığında, bir sızı düşürdü yüreğe. Her bakıldığında bir katliamı bağırdı.

Maraş Katliamı’nda bürosundaki tüm eşyalar yağmalanıp yakılırken, iki yanık bir kırıkla o vahşetten kurtulan masasıyla Mersin’e taşınan Yüksek Mimar Hüseyin Bakır, kendisi gibi o günlerin tanığı ve mağduru olan masayı korumaya devam ediyor.

 

18 Aralık’ta başlayan ve bir hafta süren, resmi rakamlara göre 107, katliamı yaşayanlara göre 500’ün üzerinde insanın katledildiği Maraş Katliamı’nın üzerinden on yıllar geçmesine rağmen, acılar ve sızılar halen geçmedi.

 

Bir tarihten bugüne kalanlardan biri olan Bakır, yaşadıklarını ve masasının hikayesini anlattı.

“ÇOK SESLER, ÇOK NEFESLER BU MASANIN ÜZERİNDE UÇTU DURDU”

Bakır, “Mimarlık ofisimde kurtulan tek şey bu masa… Hatıra diye de gittiğim her yere götürürüm. 76 yılından bu yana çok anı geçti üzerinden. Çok projeler çizdim. Maraş Katliamı yaşandığında büromdaki bütün eşyalarımı sokağa atmışlardı ve yakmışlardı. Nasıl olmuşsa masa bir iki yanık ve kırıkla kurtuldu. Çok sesler, çok nefesler bu masa üzerinde uçtu durdu. O yüzden hayatımda taşırım. Belki bugün için kıymeti yoktur, ancak insanların kutsalı dediği şeydir benim için. Yaşam hep birbirinin devamıdır ama gönül ister ki insanlar, birbirlerine acı çektirmeden yaşamları boyunca herkes kendini var etsin. Başkalarını kırıp, biçmek, ötekileştirmek, zalimle zulmü yan yana yaşatmak doğru bir durum değil. Bizim felsefemizde, inancımızda böyle bir şey paylaşmıyoruz. Hz. Ali’nin dediği gibi zulüm iki türlüdür; biri zalim ve zulmü, diğeri de seyredenlerdir. Zalimler kadar susanlar da suçludur.” dedi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir