İNSAN

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘İnsan’ sözcüğü güzel ve doğruyu çağrıştırır.

Tarihte insan insanı en çok etkileyen varlık olmuştur.

 Peygamberler sıradan insanlarken duyarlı, aklı, fedakarlığı ve yol göstericiliğiyle milyonları etkilemiştir. Kimi zaman insan insanın umudu, insan insanın dünyası olmuştur.

Tarihte insan sıfatlı ama hiçbir insanı değere sahip olmayan ‘insanın kurdu olan’ zihniyet insanlıktan sayılmamış bir veba virüsü gibi kabul görmüştür.

Güzelliği doğruluğu iyiliği temsil edenler, kuşlarla anlaşır olmuş Hz Süleyman gibi, balıklarla yunus gibi, feqîyé teyra gibi.

Ama haydutlar eşkıyalar kırıp dökerek güzellikleri, esaret altına alarak, açlıkla, ölümle tehdit ederek topluma hüküm etmişler. Tarihsel diyalektik toplum akışında… Tarım toplumunda üretimin yoğunlaşması ‘artı ürün meta’ artı değer, sanayi sermayesiyle banka sermayesinin birleşerek tekelci kapitalizmin dünyayı sarmalına alması, ekonomik sömürü, emek sömürüsü zihniyet kültürünü de empoze ederek toplumun vicdanını çalmıştır. İnsan insana baban dahi olursa güvenme.

Köprüden geçene kadar ayıya dayı de gibi sakat insanlıkla hiç özdeşmeyen bir karakter almıştır.

Ama bu zulüm insanlığı tüketmemiştir.

İnsanlık Kabilin Habili öldürdüğü ademi toplumdan günümüze bu çirkinlikleri biliyor. Ama doğrudan güzelden yana sevdasını da ölümüne terk etmiyor.

 Yozlaşan bu kapitalist sistemde insanlık öldü mü?

 Cevabı ağır ve zor olsa da elbette ki hayır. İnsanlık ölmedi yaşıyor.

 Güzel insanların yüreğinde…

İnsanlık sokakta, insanlık meydanda, köyde, şehirde, dağda bayırda; insanlık yaşıyor.

 21’inci yüzyılda nasıl güneş dünyayı aydınlatıp ısı ve ışık veriyorsa, güzel insanda umudu zayıflamış çevresinde yaşadığı toplumda umut veriyor, ısı ve ışık veriyor.

Umudu güzel insanlar bu umudu besleyen yiğit kadın ve genç insan çok. Bu insanlar dünyada çapları kadar değil yürekleri kadar etkilidirler. Umudumuzu büyütüyorlar.

Umudu büyütmenin yegane yolu hepimizin zarar gördüğü bu yozlaştırılan basitleştirilen, düşürülen zihniyetten kurtulmak için bir zihniyet ve vicdan devrimine ihtiyaç vardır.

Buda yaşamda moral, heyecan ve umudu diri tutmakla başarabiliriz. Kaynağını sevgiden, aydınlanmadan alarak hayatın her alanında sevgi ve emek ilkesinde örgütlenerek başarmak mümkündür.

İnsanları sevmek; çocuk, genç, ihtiyar, kadın, erkek ayırmadan…

Doğayı sevmek; yeşili koruyup, suları kirletmeden…

Kuşlar, ceylanlar vb. canlıların yaşam hakkına saygı duymak… Doğayla insanla demokratik ekolojik dayanışma ve birliktelik denge ilişkisini sağlayabilmek lazım.

Bu gerekli ve önemli yol haritası emek ile mücadele ile hayat bulur.

Ortak akıl demokratik akıldır.

Demokratik akıl barışçıldır.

Barış kazanım ve ürettim sağlar.

Güzel düşünen güzel yapar. Güzel yapan mutlu olur.

Kurtuluş yok tek başına

Ya hep beraber ya hiçbirimiz.

İnsanlığa yakışan en büyük şiardır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir