İşçiye yasak, patrona kıyak / Sedat BAŞKAVAK YAZDI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Metal patronları ile yapılan toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle, 130 bin metal işçisinin 2 Şubat’ta başlayacak grev yasaklandı. Bakanlar Kurulu tarafından “Milli Güvenliği” tehdit ettiği gerekçesiyle 700’ü ilimiz Çimsataş metal fabrikasında çalışan toplam 130 bin işçinin grevi yasaklandı.

AKP hükümeti de çok iyi biliyor ki; otomotiv ve elektrik aksamı, demir profil, çamaşır makinesi vb. üretimi yapılan fabrikalarla milli güvenliğin bir alakası yok. Çünkü işçilerin ücretlerini artırmak istemeleri, 3 yıl yerine 2 yıllık sözleşme istemeleri, kesintisiz 4 tam ikramiye istemeleri ve denkleştirme-telafi adı altında esnek çalışmaya karşı çıkmaları milli güvenliği değil patronların daha çok kâr güvenliğini tehdit etmektedir. Fakat kendisi de patronlar tarafından kurulan bir parti olan AKP açısından, bir tercih yapmak gerekince her zaman patronların çıkarlarının, işçilerin çıkarlarından daha üstün tutulduğunu işçiler yaşadıkları grev yasaklarıyla açıkça görmektedirler.
Onun için; Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz yıl işverenlerle yaptığı toplantıda “OHAL’in kalkmasını neden istiyorsunuz. Grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ederek müdahale ediyoruz” demişti. 2002 yılından bu yana 6’sı OHAL döneminde olmak üzere 14 işçi grevi AKP hükümetleri tarafından yasaklandı.

Sermayenin çıkarları söz konusu olduğunda AKP’nin işçilere karşı nasıl yasakçı bir parti olduğunu en iyi Mersin işçisi emekçisi bilir. Soda – Kromsan’da, Toros Gübre ve Ataş’ta çalışan işçiler çok iyi bilir. Çünkü AKP hükümeti tarafından 2003 yılında yasaklanan ilk grev Petrol iş sendikası üyesi Petlas işçilerinin grevidir.

Cam işçisi, hükümetin işçilere karşı ne kadar yasakçı olduklarını çok iyi bilir. Çünkü 8 Aralık 2003’te daha greve başlamadan, 30 Ocak 2004’te başlar başlamaz grevi yasaklanan binlerce cam işçisi, AKP hükümetlerinin, işçinin emeğinin hakkı karşısında ki yasakçı tutumlarını hiç unutmaz. Unutmaz, çünkü 27 Haziran 2014’te grevi 8. gününde yasaklanan onlar. 22 Mayıs 2017’de greve çıkmaya iki gün kala, yine grevleri yasaklanan cam işçileridir. O nedenle, cam işçilerine “AKP’yi nasıl bilirsiniz” diye sorsanız “grev yasakçısı, işçi düşmanı, patron yanlısı” biliriz derler.

Çimsataş’ta, HDM çelikte, Koluman’da ve Temsa’da çalışan işçiler çok iyi bilirler incirli escort grev yasaklarını. 30 Ocak 2015’te, 22 metal fabrikasında binlerce işçinin grevi daha ikinci gününde yasaklanmıştır. 2017, 18 Ocağında Asil Çelik grevi yasaklandı. 20 Ocak 2017’de 6 fabrikadan binlerce metal işçisinin grevinin yasaklanması hala hafızalardayken şimdi de, Çimsataş metal fabrikasının da içinde olduğu 130 bin metal işçisinin grevi yasaklandı. Her toplu iş sözleşmesi sonunda talepleri kabul edilmediği için greve çıkan metal işçisinin grevi de AKP hükümetleri tarafından hep yasaklanmıştır. O nedenle, Metal işçilerine “AKP’yi nasıl bilirsiniz” diye sorsanız, “işçiye yasakçı, patrona kıyakçı” biliriz derler.

2004’te 5 bin lastik işçisinin, 2014’te binlerce kömür madeni işçisinin, 2017’de Akbank ve Mefar ilaç fabrikası işçilerinin grevi de yasaklanan grevler arasındadır.
Ne zaman işçiler daha çok ücret ve daha iyi çalışma koşulları diyerek mücadeleye girdilerse karşılarında, patronların önüne göğüs geren hükümeti gördüler. Oyu işçiden emekçiden alan hükümet, hizmeti işverene yapmaktadır. Asgari ücrette işveren sigorta priminde 5 puanlık indirim ve 100 TL işveren sigorta primi desteği 2018’de devam ediyor. Grev yasakları devam ediyor.  Patronlara “ne istediniz de vermedik” diyen hükümet işçiye gelince “istemenin sınırı yok” diyor. Oyu işçiden emekçiden alan iktidar hizmeti işverenlere, sermaye kesimlerine yapıyorlar. Yemi işçiden emekçiden yiyenler yumurtayı patronlara yumurtluyorlar.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir