“Kadınları çözüme bireysellik değil, örgütlülük götürecek”

Fatma SARIKAYA

TMMOB İKK Kadın Çalışma Grubu’nun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında düzenlediği etkinlikte konuşan TMMOB İKK Kadın Çalışma Grubu Başkanı Besime İçgören, kadınların iş hayatında yaşadığı sorunların örgütlenerek üstesinden gelinebileceğine vurgu yaparak, “Yalnız başımıza çözüm yolu aramaktansa örgütlenerek sesimizi ve sorunlarımızı daha çok duyurabiliriz.” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Çalışma Grubu 8 Mart haftası nedeniyle seminer düzenledi. Düzenlenen etkinliğe çok sayıda mimar, mühendis ve kadın öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan TMMOB İKK Kadın Çalışma Grubu Başkanı peyzaj mimarı Besime İçgören, kadınların iş hayatında uğradıkları ayrımcılıklara değindi. “Cinsiyet ayrımı her alanda olduğu gibi çalışma dünyasında da çok önemli bir konu Ancak iş hayatında kadınların halen temsil edilme oranları anlamlı olarak düşük olduğu bazı alanlar var. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında yapılan araştırmalar, bize en fazla erkek egemen çalışma alanının mühendislik olduğunu göstermektedir. Bugün geçmiş yıllara göre daha fazla kadın bu alanda eğitim almayı seçiyor. Ancak buna rağmen kariyerlerini okudukları mühendislik alanında sürdürmeyi tercih eden kadın sayısı çok az.” diyen İçgören, bununla mücadele etmenin yollarından birinin yine başarılı ve işinden keyif alan kadın mühendislerin gerçek hikayelerini paylaşmaktan geçtiğini söyledi.

“İŞ HAYATINDA CİNSİYETÇİLİKLE MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR”

İş hayatında kadınlar olarak mücadelelerinin sürdüğünü ifade eden Besime İçgören, “Sorunlar devam ediyor, yaşadığımız sorunları kişisel algılamamalıyız. Başka meslektaşlarımızın da aynı veya benzer sorunları yaşayabildiğini düşünmeliyiz. Yalnız başımıza çözüm arayınca, çözüm yolu bulmak çok zorlaşıyor. İşte burada örgütlülük çok önem kazanıyor. Bu örgütlülük içinde sesimizi daha çok duyurabileceğimizi düşünüyoruz.” diyerek, konuşmasını feminist Wendy Chapkis’in ‘Bireysel çözümler aramanın ötesine geçildiğinde artık sessiz değilizdir.” sözüyle bitirdi.

“MOBBİNGE EN ÇOK KADINLAR MARUZ BIRAKILIYOR”

Ardından  ‘Mobbing ve Hukuksal Çözümler’ konulu sunum yapan avukat Nursen Yücesoy Temizkan, mevcut gücün ya da pozisyonunu kötüye kullanılarak sistematik olarak psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, aşağılama, tehdit ve benzeri şekillerde gerçekleştirilen duygusal saldırının mobbing olduğuna dikkat çekti. İş ortamında hangi tür davranışların mobbing sayılıp sayılmayacağını, mobbing türlerini ve mobbinge uğrayan kişilerin nasıl bir hukuki yol izleyebileceklerini anlatan Temizkan, mobbingin genelde  hiyerarşik yapılanmanın en çok belirgin olduğu kamu kuruluşlarında gerçekleştiğini ve daha çok mobbinge kadınların maruz kaldığını kaydetti. Sunumdan sonra mühendis, mimar ve şehir plancısı kadınların çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunları içeren kadın öyküleri video gösterimi yapıldı. Salondaki mühendis, mimar şehir plancısı kadınlar tek tek kürsüye çıkıp  kendi başlarından geçen öyküleri anlatarak, salondaki öğrenci üyeler ile tecrübelerini paylaştılar.

Etkinlik, Mersin Kadın Platformundan Aze Su Dalmızrak’ın çocuk istismarı kampanyası ile ilgili kısa bir bilgi paylaşımından sonra sona erdi.