Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, her hafta düzenlemiş olduğu ‘’OHAL değil demokrasi, KHK’lar iptal edilsin’’ eylemini bu haftada sürdürdü.
Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen platform KESK Mersin Şubeler Platformu üyeleri, ‘‘ OHAL kaldırılsın, acil demokrasi. İşimizi ve ekmeğimizi geri istiyoruz’’, ‘‘ Emeğine ve onuruna sahip çıkan üyelerimiz serbest bırakılsın’’ pankartlarını açarken sık sık, ‘‘ OHAL değil demokratik Türkiye’’, ‘‘ Gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz’’, ‘‘ İşimizi geri istiyoruz’’ sloganları attı.
Açıklama öncesi konuşan SES Mersin Şube Eş Başkanı Yılmaz Bozkurt, iktidar partisinin seçim mitingleri yapıldığı zaman idareciler tarafından kamu çalışanlarının izinli sayıldığını belirterek, kamu çalışanlarının iktidar partilerine hizmet etmek için değil halka hizmet etmek için var olduklarını ifade etti. Bozkurt, ‘‘Biz onların vergilerinden maaş alıyoruz ama bizleri bir iktidarın kamu çalışanı olarak görmek istiyorlar. Biz bunu kabul etmediğimiz için ihraç edildik. Okullarda, hastanelerde, belediyelerde kamu çalışanlarının insanca yaşaması için mücadele ettik. Bilimsel, laik, anadilde eğitimi, parasız sağlığı ve ulaşımı savunduk ama maalesef bu sesi kısmak için KESK’e operasyon yaptılar. Gelinen noktada arkadaşlarımız AKP’nin faşizmine boyun eğmiyorlar, teslim olmuyorlar. 24 Haziran’dan sonrada güzel şeyler olacak. Bu süreci mücadele ederek aşacağız, güzel günleri bu ülkede göreceğiz. Savaşın yerine barışın olduğu, faşizm yerine demokrasinin olduğu bir ülke hepimizin el birliğiyle, mücadelesiyle bu topraklara gelecek’’ diye konuştu.
Ardından KESK Şubeler Platformu adına açıklama yapan TÜM BEL-SEN Şube Başkanı Canan Solak, siyasette, ekonomide ve yaşamın her alanında gerilim, kutuplaşmanın ve şiddetin giderek arttığını söyleyerek, ‘‘ Çalışma yaşamında ayrımcılık derinleştirilmiş, yandaşlık işe alınmanın ve görevde yükselmenin temel ölçütü haline gelmiştir. Devletin AKP’lileşmesi, AKP’nin devletleşmesi uygulamalarından sendikal hareket de nasibini almış, AKP’nin arka bahçesi haline gelen yandaş sendika ve konfederasyonlar eliyle emekçilerin hak ve çıkarları gasp edilmiş, demokratik, katılımcı gerçek TİS yapma ve gev yapma hakkımızın kullanımı engellenmiştir’’ ifadelerini kullandı.
KHK ve torba yasalar ve dönüşüm programlarıyla çalışma yaşamında güvencesizlik, esnek istihdam, taşeronlaşma ve kayıt dışı çalışmanın yaygınlaştığını belirten Solak, ‘‘ Güvencesiz çalışma kalıcı istihdam haline getirilmeye çalışılmış, ülkemiz ulusal ve uluslararası sermaye için ucuz işgücü cenneti haline getirilmiştir. Sermayeye vergi muafiyetleri başta olmak üzere her gün yeni ayrıcalıklar tanınmış, çalışanların maaşları vergi dilimleriyle kuşa çevrilmiş, doğrudan ve dolaylı vergilerle bütçenin tüm yükü halkın sırtına yüklenmiştir’’ diye konuştu.
Solak, ‘‘ 24 Haziran’da ya yasama-yürütme-yargıdaki kuvvetler ayrılığı ilkesinin iktidar lehine ortadan kaldırıldığı, parlamentonun etkisiz ve göstermelik olarak varlığını koruyacağı, padişahlık yetkileriyle donatılmış bir başkanlık sistemi ya da eşit, özgür, barış içinde ve laik bir düzenin kurucu zemini olacak bir seçim yaşanacak. Kamu emekçileri AKP-MHP’de ifadesini bulan Cumhur ittifakına oy vermeyecek, geleceğine sahip çıkacak, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir gelecek için taleplerini daha güçlü savunacak ve takipçisi olacaktır’’