Kapitalizmin kar rekabeti doğayı tahrip etti. Doğanın tahrip olmasına müsaade eden bir düşünce sistemini hakim kılarak, toplumsal sosyalitenin kimyasını dejenere etti.İnsanlığın işsizlik ve yoksulluğa mahkum olmasına sebep oldu.Toplumsal ahlakı vurarak insanı düşkünleştirdi. İnsanda tutarlı direnci kırdı.İnsanı insan yapan temel kriterlere yabancılaştırdı.
İnsan özüne yabancılaştı.
İnsan bireyselleşti, bencileşti.
Toplumda güven sevgi samimiyet tükendi.
Günümüzde babana bile güvenme imajı hakim oldu.
Kanser hücrelerinin farklı bir davranışı vardır. Kanser hücreleri ömrü dolduğunda kendilerini yok edemezler.İhtiyaç olmadığı halde,durmadan bölünüp çoğalmayı devam ederler.Bazı kanserlerde bu hücre çoğalması tümör adı verilen kütleleri oluşturur.Hücrenin biyolojik döngüsü bozulduğunda kanser oluşur.Bu vahim olay hücrenin kontrolsüz çoğalmasına yol açar.
”Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen yalnız kölelerdir. ”der (Voltaire) Kendini yenilemeyen bir toplum, gelişmeyen bir toplum,kapitalizmin dişli çarkları içinde buğday taneleri gibi öğütülüp ezilir yok olur.
Kanser olmadığını tespit eden yalnız kanser hücrelerinin testlerle saptanmayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok edilir ve çoğalarak tümör oluşturulmasına engel olunur.Kemoterapi hızla çoğalan kanser hücrelerini hem de kemik iliğinde,sindirim sisteminde v.s hızla büyüyen sağlıklı hücreleri yok eder.Ve karaciğer bölünerek kalp akciğer ve diğer organların tahribatlarına yol açar.
Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken, sağlıklı hücre doku organlarını da yakar.yaralar ve zarar verir.
Bazen de kemoterapi radyasyon kanser hücrelerinin mutasyona neden olabilir. Dirençlerini azaltarak yok edilmelerini zorlaştırabilir.
Kanser hücreleri ile savaşmak etkili bir yöntem ise onları çoğalmak için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır.
Bu benzer yayılma hızla toplumda insan hak ihlallerinin çoğalmasına yol açmıştır.
70 bin öğrenci tutuklanmayla yüz yüze gelmiş.
Hastanelerde yüzlerce binlerce kız çocukları taciz tecavüz sonucu doğuma maruz kalmıştır.
İşsizlik ve yoksulluk sonucu meclis önünde insanların kendisini yakmasına kadar varmıştır.
Toplumu kanser sarmasının en büyük nedeni irdeleme sorgulama yetisini kaybetmesi sesiz sorgusuz örgütsüz kalmasıdır. Tamamen bir virüs topluma yayılmış. Sağduyusunu yetirmiştir.
İş güvencesi kalmamış. Çalışanların yüzde 50’si asgari ücretle taşeron sistemiyle çalışır haldedir.
Diyalektik toplumsal tarihimizde biyolojik olarak kanserin hayattan aldığı çok güzel insanlarımız oldu Yılmaz Güney gibi.
Bunu anlatırken günümüzde çok güzel insanlarımız biyolojik düzeyde bu hastalıkla perçinleşiyor. Kesinlikle işlediğimiz konu bu duyarlı insanların dışında, duyarsız bencil ve tüketim özentisine sahip,kolektif düşünmeyen geniş kesimlerdir.
Barışa sahiplenmeyen, her türlü hukuksuz haksız yaptırımlara sesiz,tavırsız kalan,boyun eğen,renkten renge bukalemun gibi bürünen,iki kişilikli,insani güzel değerleri yetirenler tam da kanseri yaşıyor.
Kapitalizmin eseri olan genetiği bozulmuş gıdalardan tutun, kuşların, bitkilerin neslinin tükenmesine yol açan nükleer santralleri hoşgörüyle karşılayan 21 yüzyıl insanlarıdır.
Mersin Akkuyu’da Ruslara ihalesi tesis edilen bu nükleer santral için sivil toplum örgütleri olarak2012 yılında Mersinden bu 70 km kadar mesafede protesto ve yapımının engellenmesi için gittiğimizde askeri barikatın yanında engellemede asgari ücretle çalıştırılan Akkuyu’lu güvenlik görevlisi gençlerin de saldırı ve engellemesine maruz kalmıştık. Oysa o santral o güzelim doğanın kimyasını bozacak,bitki örtüsünü,kuşların neslinin tükenmesine, turunçgillerin kanserli olmasına yol açacaktır.Tıpkı çernobil faciası gibi tehlike arz ediyor.
Tarım ülkesi olan Türkiye’de şeker pancarı fabrikalarının kapanması. Zeytinliklerin talan edilmesi sökülmesi, pamuk ve tütün kotalarının uygulamaları tamamen emperyalist tekellerin uygulamalarıdır.Bu toplum da bu hegemonyaya boyun eğmiştir.Kendi kendine yetecek ülke 70 sente muhtaç kalmış.Ülkeyi yönetenlerin sahte vatan millet Sakarya naraları bu ülkede soğan fiyatı doları geçmiştir.Bırak bayramdan bayrama et yemeyi soğan bulmaya muhtaç bir toplumu kapitalizmin kar rekabeti insanlığını da çalmış.Kanserde yapmıştır.
