İhraç edilenler ne çekti bee!!
Lise döneminde eğlencesinden kısıp hatta bazen hiç eğlenmeyip, yoğun bir şekilde üniversite sınavına hazırlandılar.
Bir bölümde okuyup geleceğini kurdular.
Fakat bir gece de gelecekleri ellerinden alındı.
Kimi sabit bir işi var diye evini, arabasını ve ihtiyaçlarını kredi çekerek aldılar.
Şimdi ne yapacaklar.
Kağıt toplayan, simit v.d satan bir sürü üniversite diplomalı insan var.
Diplomalı iş yapar ama; diploması var diye diplomasız düşmanı var ise vay onun haline…
Yeni anayasa meselesinde ise, eğer referandumda da geçerse18 yaşındaki vatandaşlara milletvekili olma hakkı veriliyor.
Bu biz gençler için çok güzel ama
tek bir kişinin sözü geçtiği mecliste ne mana bulur ki…
Bir de erkeklerin 18 yaşında milletvekilli olması için ‘askerlik’ şartı var.
Askerlik yaşı 20 onu ne yapacağız.
Şimdi milletvekilli olma yaşını 18’e indirdiniz ya, gençlere umut mu verdiniz?
‘HAYIR’ biz gençlere umut değil, sadece korku verdiniz.
Şimdi üniversite sınavları yaklaşıyor. Ve sınava girecek öğrencilerin öğretmenlerini görevden aldınız.
Ve en değerli hocalarını görevden aldığınızı bir kenara bırakalım da
biz gençlerin gelecek kaygısını ne yapacağız.
Şimdi sınava girip güzel bir bölüm okuyup memur olduğumuzda bizleri de görevden almayacağınız ne malum…
Referandumda iki seçenek var; ya ‘HAYIR ‘ ya da ‘EVET’…
Gelir dağılımında herkes kendi payına düşeni alsın diye, HAYIR!
KHK’larla hiç kimse görevden alınmasın diye HAYIR!
Laik, demokratik ve özgür bir ülke için HAYIR!
‘HAYIR’ diyenlere ‘terörist’ damgası vuruluyor…
Peki Hasan Sabbah misali ‘EVET’ diyenlere cennetten yer verecekler mi?
KHK’ların yayınlanmadığı bir ülke dileği ile ‘HAYIR’lı günler