‘KORANA VİRÜSÜ MÜ, KONYA VİRÜSÜ MÜ?’ ADI HER NEYSE…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Düşünün…

           Topu yok, tankı yok, nükleer başlıklı füzesi yok.

           Uçak gemisi, uçak filosu yok, ağır silah donanımlı kobra helikopterleri yok.

           Sihası yok, İhası yok.

           Ve tek bir uçak kaldırmadan, tek bir mermi sıkmadan, tek bir top atışı yapmadan Dünyayı kasıp kavuruyor.

           Evet.

           Neden bahsettiğimi tahmin ettiniz.

           “ Viral ya da Virüs”, adı her neyse…

           “Viral” nereden çıktı. Dilimi eşek arısı soksun.

           Ben yazıya yine “Tamturaklı” sözlerle başladım.

           En iyisi, “Türkçe düşünüp Türkçe konuşarak yazayım.”

           Evet, nerede kalmıştık?..

           Dün sabah, ellerimi 20 saniye sabunla dezenfekte ettikten sonra,  akabinde kolonyalı mendille dezenfekte ettiğim bilgisayarımın başına oturup, gazeteye hangi konuyu yazsam diye düşünüyordum ki; öncesi göz attığım haber sitelerinden düşen haberlere göre, sağlığımızdan sorumlu Bakanımız, dün gece yarısı  dört bir yanınızda hızla ölüm haberlerinin geldiği Corona Virüsünün bize de mülteci akımı gibi uğrayıp uğramadığını merakla beklediğimiz açıklamalarda bulunmuş. Bulunmuş diyorum, çünkü o saatte tüm Türkiye gibi ben de uykuda olduğumdan, sabah saat 08.00 gibi bilgi sahibi oldum; bir hastanın sonuçları Pozitifmiş!

           Ben de, bu haftaki  yazımın konusu olarak,  “Konya Virüsü mü, Korana Virüsü mü?” ismini zor telaffuz ettiğim,  toplumsal hayatımızda vücut bulmuş ve ölüm saçan son belayı yazmaya karar verdim.

           Evet, insanlık Pekin yapımı bir yeni tehlikeyle karşı karşıya… Şu an dünyanın değişik ülkelerinde aynı anda vizyonda!

           Bu Çin malı Virüs, öyle diğer Çin mallarına benzemez. Yakaladı mı, toprağın dibine kadar sizi fırlatır, Allah konusun!

Ben de tedbir amaçlı olsun diye, insanlığın başına bela,  üstelik tek bir kurşun sıkmadan, göklerden başımıza kimyasal silah yağdırmadan, tek bir kuruş harcamadan yaşamı tehdit eden bu virüs belası ile ilgili yazılar ve araştırmalara merak saldım.

           T24’ den Füsun Sarp Nebil’ in bu konudaki nefis yazısını okuyunca, yazıda isimleri geçen sinema filmi  ve belgeselleri izlemeye başladım.(https://t24.com.tr/yazarlar/fusun-sarp-nebil/koronavirus-demisken-virus-filmlerine-bir-bakis,25822)

           Yazıda bahsi geçen  Pandemic (Netflix Orjinal Belgesel Dizisi – 2020) belgesellerden başladım. Hava olsun diye söylemiyorum. Ayıptır söylemesi ben de Netfilx var. İlk işim,  bu belgeseli hemen  izlemek oldu.  Klavyenin tuşlarına basıp, bunu köşe yazısına dökmeden önce.

           Belgesel;  İspanya’ da 1918 senesinde ortaya çıkan salgın ile diğer zamanlarda ve ülkelerde ortaya çıkan ve kısa sürede nasıl yayıldığını, ölenlerin gömüldüğü bir toplu mezar görüntüleri ile başlayan Virüs… Ayrıca,  New York belediye hastanelerinden başlayarak, virüse daha olmadan nasıl önlemler planlandığı ve ABD’deki grip salgınlar ile nasıl mücadele edildiği anlatılıyor.

           Son olarak söyleyeceğim şudur?

1918 Virüs felaketinde Dünya nüfusu 1,5 milyar iken,  virüsten ölenlerin sayısı 50 milyon ile 100 milyon arası.

           Şimdi ise Dünya nüfusu 8 Milyara yakın.

           Hayal gücünüzü kullanın…

İster tek işlemle, isterseniz dört işlemle ortaya çıkacak rakamı kafanızda siz bulun!

           Ben, resmi açıklamaların yalancısıyım; şu ana kadar bir kişinin sonucu pozitifmiş!

           Ülkemiz açısından sayısal olarak “ölümler şu an ürkütücü boyutta olamayabilir” ama bu sayının artamayacağı sonucunu çıkartmaz.

           Sizi bilmem, ben üç ay önce, ucuz iken tedbirimi aldım.

           Korona virüsüne karşı Eyyüp Tuncer Kolonyaları!!!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir