Hava iyice kararmıştı.
Temmuz’un dumanlı bir gecesi, ülkenin futbol pastasından pay isteyenler saldırıya geçti.
Allaha şükür ki, tezgahları tutmadı.
Taraftarlar gözlerini Futbol Federasyonu Başkanına çevirdi.
Federasyon Başkanı futboldaki istikrarın devamlılığı için, ”Bizleri ancak milli bir futbol müsabakası kurtarır” dedi.
Akabinde 2002’den bu yana benzer taraflar arasında yaşanan müsabakaların 7’ncisi için start verdi.
Ön hazırlıklar başladı.
İktidarspor, Muhalifspor müsabakası için düğmeye basıldı.
İlk icraat olarak, İktidarsporun Futbol Federasyonu’ndaki hatır gönül ilişkisinden ötürü muhalif takımın yönetim kadrosuna ardı ardına kartlar çıkarıldı.
Başta kulüp başkanları olmak üzere çok sayıda yöneticisine maça hazırlanma, maçı izleme, müsabakaya yönelik taraftar toplama ve slogan üretme yasağı getirildi.
Buna itiraz eden alt veya üst herhangi bir Hakem Kurulu veyahut karşı takım yöneticilerinden kimse çıkmadı.
Yani oldukça adil bir başlangıç yapıldı.
Ön eleme adına kuralar çekildi, sonra…
Bu kurada ‘kendin çal, kendin oyna’dan yana futbol takımı yöneticileri takdire şayan bir mücadele verdiler.
Tekme tokat atma, bazen de kol bacak ısırma, kabul görmeme gibi çocuksu tavırlar içerisine girdiler.
Biz bunların hepsini ‘tek’ renkli dev bir ekranda izledik.
Yorumcular hep ‘tek’ten yana kaldı.
Kuralar sonuçlandı.
İktidarspor- Muhalifspor müsabakası 16 Nisan’a kararlaştırıldı.
Ülke futbol tarihinde 90+2’lerdeki golleriyle tanınan bir başka kulüp yöneticisi, İktidarsporla birleşme kararı alarak İktidarspor’un gücüne güç kattı.
Bu kulüp yöneticisinin kararına itiraz eden bazı yol arkadaşları, müsabakaya muhalifspor kanadında hazırlandı.
Onlara da arada hatırı sayılır cezalar kesildi tabi.
Kimine taraftar kışkırtma ihtimalinden salon cezası çıkarıldı.
Kimine arada darp edilme cezası.
Federasyonun ve ezici çoğunluktaki zengin kuruluşların tek bir tarafı vardı.
Taraftar toplama, reklam maliyeti karşılama, slogan üretme gibi birçok yönde avantajlı konum İktidarspor’undu.
Muhalifspor taraftarlarından bir çoğuna çıkarılan gece kararlarıyla da kabul görmez cezalar kesildi.
Başta taktikte iyi olduğu düşünülen akademisyenlere, akademiden ihraç cezası kesildi.
Ardından Muhalifspor’a gönül vermiş, takımın moral ve motivasyon gücünü yüksek tutan memurlara, ihraç ve açığa alınma cezaları kesildi.
Ve vakit, böyle anlattığım gibi hiçte kolay olmayan bir şekilde geldi.
Tarih 16 Nisan büyük müsabaka günü.
İktidarspor, zor günler için yastık altında biriktirdiği birkaç kuruş milyon dolarla aldığı güçlü kramponlarını giydi.
Muhalif takım ise yorgun ama yılmamış umuduyla sahada hazır durdu…
Maç başlamadan Hakem Kurulu kuralları belirledi.
”Ofsayt’tan kesinlikle gol kabul edilmez” dedi.
Ve top, İktidarsporun yüzde 68’lik moral üstünlüğüyle hareket almaya başladı.
Maç başladı.
Anonslar yapıldı.
Taraftarlar pür dikkat ekranlara gömüldü.
İktidarspor’un amigolarından bazıları algı sloganları üretmeye başladı.
Bu sloganlarla İktidarspor’da moralller yüzde 90’a çıkarıldı.
Tribündeki tek spiker ise, oyunun güç dağılımını İktidarspor lehine sunmaya başladı.
Muhalifspor’un umutlu ısrarı üzerine, spiker zorunlu olarak güç dağılımını gene İktidarspor lehine azar azar indirmeye başladı.
Maçın ilk yarısında Hakem Kurulu, ofsayt’ın oyuncular tarafından kanıtlanamaması durumunda gollerin geçerli sayılayacağına dair karar değişikliğine gitti.
Ekranlara yansıyan skor, maçın bitmek üzere olduğunu ve İktidarspor’un kazandığını göstermeye başlarken; Muhalifspor takımı kulüp yöneticileri, tek spikerin yaptığı yorumların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Ekranlarda, maç 89. dakikada.
Skor; İktidarspor: 5 -Muhalifspor: 4.
İktidarspor takımı kulüb başkanı, protokolde ayağa kalkarak taraftarlara zafer konuşması yaptı.
Ekranda gösterilen dakika hala 89, maç devam ediyor hala.
Muhalifspor takımının kulüp yöneticileri çıkıp konuşacak protokol arıyor.
Ama yok.
Kıyıda köşede bir protokol bulmayı başardılar.
‘’Sizlere sunulan skor ve maçın oynanma süresi yanlıştır.
Kurallara göre bizdeki skorda 4-3 öndeyiz’ ve dakika henüz 74’tür’’ açıklamaları yapıldı.
Ardından Federasyon Başkanı ıslatan bir yağmurda müsabakayı değerlendirip, adil bir maç yaşandığını belirtti. Sonolarak ise sonucun hayırlara vesile olmasını dileyerek, maçın bittiğine dair özlü sözler dizdi.
Muhalifspor takımı kulüp yöneticileri, itirazlarını sürdürmeye devam etti.
Yüksek Hakem Kuruluna değişen kuralın, neden değiştirildiği soruldu.
Cevap yalnızca ”öyle gerekti”
Muhalifspor takımı taraftarları sokağa taştı.
Ama maç bitirilmişti.
8. müsabaka için belirlenecek olan tarih, halkta umut adına şimdiden merak konusu olmaya başlamışken; bu son müsabakada görülen çıplak skordaki zayıflık, oyunların artık gözlerden kaçmayıp izlendiğini okutuyor.