Mersin Barosu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Suruç’ta yaşanan olaylarla ilgili “Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası da dâhil olmak üzere Diyarbakır Barosu zaten PKK’ya müzahir bir Baro’dur” sözünü eleştiren Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Diyarbakır Barosu her zaman haksızlığa uğrayanın yanında olmuş, evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını savunmuş, bu anlamda ağır bedeller ödemiş bir baromuzdur. Yepyeni acılara sebep olacak bu talihsiz açıklamayı kınıyoruz” dedi.
Son yıllarda avukatlara yönelik saldırılarda büyük bir artış görüldüğüne vurgu yapan Yeşilboğaz, “Avukata saldırı, vatandaşın savunma hakkına ve hak arama özgürlüğüne saldırıdır. Bu saldırıların önlenmesi ve sorumlularının etkin bir biçimde cezalandırılması amacıyla devletin yetkili tüm kurumları, en üst seviyede hassasiyet göstermelidir derken; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 18.06.2018 tarihinde TRT Haber Kanalında katılmış olduğu bir programda Suruç’ta yaşanan olaylarla ilgili konuşması sırasında;“Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası da dâhil olmak üzere Diyarbakır Barosu zaten PKK’ya müzahir bir Baro’dur. Çok açık ve net söylüyorum PKK’ya Müzahir bir barodur. Bütün eylemlerimizde olaylarımızda hukuka dâhil olan bütün olaylarımızda PKK sesini çıkarmadığı zaman Diyarbakır Barosu sesini çıkartır.” şeklinde bazı talihsiz sözler sarf etmiştir’’
Diyarbakır Barosunun her zaman haksızlığa uğrayanın yanında olduğunu, evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını savunduğunu, bu anlamda ağır bedeller ödemiş bir baro olduğuna dikkat çeken Yeşilboğaz, ‘‘Dört Ayaklı Minare’nin önünde kendisini insan hakkı ihlallerine ve barışa adamış olan önceki baro başkanı Tahir Elçi’nin vurularak öldürülmesinin acısı hala tazeyken ve hala katilleri bulunamamış, dosyasında tek bir şüpheli bile dinlenmemişken, yepyeni acılara sebep olacak bu talihsiz açıklamayı kınıyoruz. Diyarbakır Baromuzu, terörle ve şiddetle yan yana gösterme çabası, barış ve hukuk ilkeleri adına her türlü güçlüğü göğüsleyen, savunma makamını her zaman onurla temsil eden baromuza,başkan ve yönetim kuruluna ve bütün meslektaşlarımıza yapılan bir hakaret ve bir saldırıdır’’ diye konuştu.
DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİNİN OLMAZSA OLMAZI KUVVETLER AYRILIĞIDIR
Adalete olan güvenin yeniden tesisinde en büyük görevin avukatlara düştüğünü vurgulayan Yeşilboğaz, “Barolar Birliğimizin ve tüm barolarımızın ile tüm siyasilere hep birlikte söylediğimiz gibi; demokrasi ve hukuk devletinin olmazsa olmazı, kuvvetler ayrılığıdır. Yargı, bağımsız ve tarafsız olmaz ise, toplumda hiç kimsenin güvencesi olmaz. Hukuki güvenceden yoksun bir toplum, kendini geliştiremez. Yargının hukuki güvence sağlamakta yetersiz kaldığı ülkelere yerli ve yabancı yatırım gelmez. İş ve istihdam yaratılamaz. İstikrarlı bir refah toplumu olmaz. Hangi etnik kökenden, anadilden, dinden, mezhepten, inançtan, cinsiyetten veya cinsel yönelimden olursa olsun, 81 milyon vatandaşımızın milli birlik ve beraberlik içinde vatanın birliğine ve bölünmezliğine sahip çıkması, hepimizin adalet paydasında kucaklaşmasına bağlıdır. Bir olursak varız. Dağılırsak yokuz’’