Mersin’de 1 Mayıs yasağı yok, şenlik havası da / İsa Uğur ERDOĞAN yazdı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 1 Mayıs’ta Emek ve Demokrasi Platformu’nun düzenlediği örgütlerinden oluşan tertip komitesi ile  ilgili devlet kurumlarının görüşmeleri sonucu 1 Mayıs’a izin verildi. 1 Mayıs’a katılmak isteyenler  belirlenen güzergahta yürüdüler. Ancak adım başı 15 Temmuz Darbe Girişimi simgeleri, adım başı işten atılma, adım başı KHK vardı. Tutuklanan öğrenciler yoktu, az sayıda öğrenci vardı, çok sayıda simitçi vardı.

 

‘Ben Sendikalıyım, Bende İşten Atıldım Ama Burda Simit Satıyorum’

Tevfik Sırrı Gür Stadyu’munda başlayacak toplanma yerine varmadan 1 Mayıs’a katılmak isteyenleri simit satıcıları karşıladı.  İçlerinden biri,  kayyum atanan Akdeniz Belediyesi’nden işten atılmış.  O’ da, bende fazla konuşamıyoruz nitekim işi var:  simit almaları için 1 Mayıs’a katılacaklara sesleniyor: ‘ Siz alın , bedava alın para vermenize gerek yok’ .

Bir yandan fotoğraf çekmeye çalışıyorum. Diğer yandan işten atılan belediye işçisi ; “ Ben, sendikalıyım işten atıldım, ama burada simit satıyorum’ diyor.

Fazla konuşamıyoruz çünkü arkasında uzun namlulu silah var.  Tomalar ve arkasında çevik kuvvet, karşısında ,  zırhlı araçlar, 15 Temmuz’la simgeleşen belediyeye ait kamyon. Tomadan korna sesi geliyor. “Ne çekiyorsun?” sorusu.  “Sizi çekemiyorum” ,merak etme diyemiyorum haliyle. Üzerinde hala anlaşılamayan ilgili gazeteci kimliğimi gösteriyorum.  “ Ne bu? “ . ‘ Cemiyet kartı ‘ . Toma kapısı kapanıyor.  HDP’li bir abla kapatıyordu zaten elindeki flaması ile  basın Bayramına denk gelmediğimiz için bizde ki yasaklar kalkmamış haliyle…

Basın özgürlüğü şenliği bitince , yürüyüş başlangıç alanına doğru geçmek lazım tabi.  İYİ Parti ‘de gelmiş Mersin Teşkilatı ile. O konuda ki tartışmalar yoğun …

“Simitçiler yürüyüş kolu oluşturdu”

 

Yeni Kuşak Köy Ensitüleri Derneği, Cumhuriyet kadınları, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ard arda yürüyor. ‘Eski Türkiye’yi’ temsil ettiği iddia  edilen ama kesin bir dille ‘ İzmir’in Dağlarını ve laikliği, OHAL’le ilgili sorunlarını dile getiriyorlar.

‘Eski 1 Mayıs davul zurnasını getirmiş’:  Eğitim –  İş.  İlerde bir belediye kamyonu daha… Solunda ‘ Cümbüş’ tabelası, arka tarafta HiltonSA‘nın bilindik tabelası görülüyor.  Eğitim- İş’in önünde KESK’E bağlı Haber- Sen ‘ den bir kişi eşlik ediyor davul zurnaya; ‘ Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz ‘ sloganını hep birlikte attılar.

Simitçiler yürüyüş kolu oluşturdu; simitçilerin girmesi yasaktı eskiden 1 Mayıs alanına, acıkan simit aldı.  DİSK- Genel İş’ e üye işçiler aralarında konuşmaya çalışıyor. Polis bariyeri arasından, bir yerden bir yere geçmek yasak, var olan yoldan yürünülebilir.

“Artık Olmalı”

KHK’la ihraç edilen ve Kültürhane kurucularından Prof. Dr Ayşe Yılgör ; ‘Hocam ihraç edilen öğretmenler herhangi bir pankart açtılar mı, öğretmenler sordu, bilginiz var mı’ sorusuna; Yılgör ; ‘Artık olmalı’ cevabını verdi. Kültürhane kurucusu akademisyenler geçtiğimiz günlerde işlerinden çıkarılmalarının birinci yılını bir etkinlikle değerlendirdiler.

İletişim Fakültesi Öğrencileri İki Yıldır Pankart Açmadı

Alanda herhangi bir örgütle yürümeyen bir grup iletişim öğrencisi, fakülte korteji oluşturma olanağını iyi değerlendirememenin pişmanlığını yaşadı. Yoğun forum ve tartışmalar sonucu dört yıl kendi öz talepleri ile 1 Mayıs’a katılan İletişim Fakültesi öğrencileri, iki yıldır pankart açmadı. Yine de elde var olan imkanları değerlendirerek;  ‘çekim yapma, canlı yayın, manipülasyon nasıl yapılır ‘ gibi konuları ayak üstü uygulamalı olarak değerlendirdi.

Haberi yazmayı, hızlı olmayı, yayınlamayı, başlığı, ara başlığı, spotu, fotoğraf makinasını, hocanın verdiği ödevi aynı anda düşünme kabiliyetine sahip olması beklenen iletişim öğrencilerinin hayatta ki tek şikayeti: herkesin haber yapma, yayın yapma , fotoğrafımı çek, fotoğrafımızı çek şeklinde yaklaşması.

İletişim fakültesinden dört akademisyen ihraç edildi, hocalarını uğurladı, dönmelerini fakültenin ve ülkenin menfaatleri için hala bekliyorlar.  Kadın öğrencilerden Hasret Mesrure Vurucu ve Deniz Akbıyuk isimli öğrenciler tutuklu. Erkek tutuklu mevcudu halihazırda yoktur.  Bir iki iletişim öğrencisi 1 Mayıs’ta su sattı. Mersin Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerinin önemli bir bölümü politik nedenlerle haklarında açılan davalardan tutuklanma kaygısı ile üniversiteyi yarıda bırakıp, Avrupa Birliği ülkelerine gitti.

Tertip Komitesi Seçimle İlgili Konuşmadı

Bu yıl Hüseyin Turan’ın katıldığı konserin ardından: Uzun süredir işten atmalar, KHK ihraçlarının    de bulunduğu tertip komitesi seçimle ilgili tek bir cümle kurdu: ‘ Sandığa gömeceğiz’. Ardından etkinliğin bittiğini söyledi.  Herhangi bir gözaltı olmadı, plastik kelepçeler sadece polis bariyerine takılıydı. Meşhur: ‘Kazanılacak dünyası’ olan bir grup simitçi elde kalan simitlerini satmak için giriştiği propaganda faaliyetinde ; ‘ İşçinin, emekçinin, öğrencinin kebabı simit ’ sloganını attıktan sonra, gün sonu muhasebesini yapmak üzere dağıldı.

                                                                                                                           

 

 

 

 

 

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir