MERSİN’DEN ULUSALA BAKIŞ: İYİ PARTİNİN GELECEĞİ / İHSAN KAMALAK YAZDI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

Bu yazının konusu, İyi Parti’nin Mersin’de Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerinde girmesi gerektiği üzerinedir. Bu gerekliliğin nedeni, sadece Mersin Büyükşehir Belediye başkanlığını kazanma olasılığı değil, İyi Parti’nin Mersin’deki oy potansiyelinin, onun 2019 belediye seçimlerinde Türkiye genelinde yüksek bir performans göstermesi için önemli bir fırsat sunduğunu düşünmemdir.

Biraz sağ siyasetteki boşluk olsa da, asıl olarak MHP içindeki gelişmeler Türkiye siyasetine İyi Parti’nin katılmasına neden oldu. MHP lideri Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Sayın R. T. Erdoğan ve AKP ile sıkı biçimde birlikte hareket etmesi, sağ siyasetteki boşluğu daha da genişletiyor ve bu boşluk aslında İyi Parti’nin geliş yolunu açıyor. AKP’den memnun olmayan sağ seçmen, MHP’nin AKP ile ortak gibi birlikte hareket etmesinden dolayı, İyi Parti sağda bir alternatif haline geliyor. Tabii bir de, MHP içindeki iktidar yarışında İyi Parti kurucularının yaşadıkları hatırlanınca, yaşadıkları mağduriyette de ekmeklerine yağ sürüyor.

Mağdur edebiyatı bir yere kadar İyi Parti’nin karnını doyurur. Geleceği ise, sağ siyasetteki boşluğu doldurmasına bağlı. Sağ bir parti için gereken alt-yapıya sahip. Diğer sağ partiler gibi, milliyetçilikten beslenecek, ama yetmez. Genel başkanının kadın (Sayın Meral Akşener) olması dolayısıyla, modernlik unsurlarının temsili olarak sunulabilirse, kentli-modern seçmen ile bağ kurmakta çok sıkıntı çekmez. Kırsalda, çiftçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntı, İyi Parti’nin onlara ulaşma kanalını zaten sunmaktadır.

Sıkıntı yaşayacağı nokta, sağ seçmen için patronaj (kayırma) ilişkilerinin önemli olması. Yani sağ seçmen kitlesine, yerel olabilir ulusal olabilir iktidar olmanın nimetlerini sunamazsa büyümesi / ayakta kalması çok zor olur. İşte burada 2019 seçimlerinde yürüteceği strateji devreye giriyor. Ulusal (milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı) seçimler, İyi Parti’ye iktidar olma olanağı sunmakta çok zayıf olsa da, yerel (belediye) seçimlerinde kazanacakları birkaç büyükşehir belediye başkanlığı, ihtiyaç duydukları var oluş koşulunu / patronajı sunabilir.

Belediye seçimleri, yeni kurulan bir parti için daha olumlu bir ortam sunabilir. Belediye seçimleri, özellikle de küçük birimlerde, belediye başkan adayının etkisi ile ulusal siyasetten farklı sonuçlar almaya olanak sunabilir. Tabii belediye seçimlerinin sunduğu bu fırsattan yararlanabilmek için, adayı çok dikkatli belirlemeleri gerekiyor. İyi Parti, belediye başkan adaylarını belirlemede başarılı olabilirse, 2019’dan sonra yoluna daha güçlü biçimde devam edebilir. Aksi durumda Sayın Dr. Bahçeli, eğer MHP’yi AKP’ye önceden kurumsal olarak da ikram etmez ise, İyi Parti Sayın Dr. Bahçeli sonrasında MHP ile birleşerek yoluna devam etmek durumunda kalır. Biz 2019 seçimlerine ve Mersin özeline geçelim.

İyi Parti’nin 2019 belediye seçimlerindeki Mersin özelinde, güçlü bir adayla Mersin Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerine girmesi gerekiyor. İyi Parti’nin stratejisinin, Mersin Büyükşehir Belediye başkanlığını kazanma üzerine kurulması gerekiyor. Örneğin, kabul ederler mi bilmiyorum ama, mevcut Mersin Büyükşehir Belediye başkanı B. Kocamaz da, Toroslar Belediye başkanı Hamit Tuna da, İyi Parti’ye Mersin’de güçlü bir başlangıç yapma fırsatı sunabilir. Farklı bir kişi de olabilir ama, bu saatten sonra İyi Parti’nin Mersin’de, bana göre, daha güçlü bir aday bulması / sunması çok zor, çünkü belediye seçim atmosferine girilmiş durumda. Bu strateji, İyi parti’nin Mersin’de yüksek oranda bir oy oranına ulaşmasını sağlar. Mersin’deki oy potansiyelleri karamsar olmalarını gerektirmiyor.

Mersin Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimlerinde İyi Parti’nin oy potansiyelinin küçümsenmeyecek bir oranda olduğu söylenebilir. 2015 Milletvekilliği ve 16 Nisan 2017 Anayasa referandum sonuçları (2015’te CHP ve HDP oyları toplamı % 45 civarında; 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ oyları % 64 idi) birlikte göz önüne alındığında, İyi Parti’nin oy potansiyelinin % 20 civarlarında olduğu (Diğer partiler grubu ihmal edilerek) söylenebilir. 16 Nisan referandumundaki 45 puan CHP ve HDP’nin ise, 20 puanı da ‘hayır’ diyen sağ seçmenin olduğu söylenebilir. Bu 20 puanı oluşturan sağ seçmen, hem Sayın Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın hem de Sayın D. Bahçeli’nin zıttı yönde hareket etmiştir. Bu 20 puan üzerine, adayın ve koşulların etkisi konunca, İyi Parti Mersin’de güçlü konuma gelebilir. Bu oran da, İyi Parti’nin Türkiye ortalamasına ciddi katkı sunacaktır.
Tabii ki, İyi Parti için amaç sadece Mersin’i kazanma ile sınırlı olmamalı. Belediye seçimlerinde Türkiye genelinde alacakları her bir puanlık fazla oy, geleceği için, örneğin milletvekilliği seçimi için, moral verecektir. Diğer illerdeki potansiyeline ilişkin bir şeyler söyleyemem ama, İyi Parti’nin ulusal siyasette var olma olanağına katkı verebilecek potansiyeli Mersin’in taşıdığı gözden kaçırılmaması gerekiyor.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir