“Mersin’in gerçek gündemi yılbaşı ikram paketi değil”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Başkan Seçer, yeni yılın ilk gününde Kanal 33’te yayınlanan “Ahmet Özdemir ile Gündem” programına konuk oldu ve Mersin’de hayata geçirilecek projeleri anlattı.

Seçer, Büyükşehir’in yeni yıl ikram paketlerine karşı yapılan eleştirilerin Mersin’in asıl gündemi olmadığını belirterek, Bu suni bir gündem. Bunu ben gündem olarak kabul etmiyorum. Pandemi sürecinde fakir fukara, dükkanı kapalı esnaf, çiftçi, üretici, Anamur’un sorunu, Çamlıyayla’nın, Tarsus’un, Şevket Sümer’in, Çay, Çilek’in, Fahrettin Paşa’nın ya da Ulaş Mahallesi’nin sorunları. Bunları konuşmamız lazım. Dolayısıyla gündemimize dönelim, küçük işlerle zamanınızı yitirmeyelim” diye konuştu.

Metro projesiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Seçer, “Bakın, gönül isterdi ki hemzemin yapalım. Topografya ya da kentin imarı, yapılaşma buna müsait olsaydı, Altyapı Genel Müdürlüğü de buna onay verseydi, elbette yer üstünde getirirdik. Bu belediyenin tercihi olmamış, daha önceki belediyenin de, benim de tercihim değil. Ulaştırma Bakanlığı’nın bünyesinde bu çalışmalar yürütülüyor” diye konuştu.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 2021 yılının ilk gününde Kanal 33 canlı yayınında “Ahmet Özdemir ile Gündem” programının konuğu oldu. 2020 yılını geride bırakırken Mersin’e hizmet noktasında vatandaşlarla gönül bağı kurarak yaptıkları çalışmaları anlatan Seçer, Mersin’in vizyon projesi Metro’ya ilişkin de açıklamalar yaptı.

“Küçük işlerle zamanımızı yitirmeyelim”

Son günlerde Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yıl ikram paketi ile ilgili yapılan tartışmaları değerlendiren Seçer, “Bu gündem değil. Bu suni bir gündem. Dolayısıyla biz Mersin halkına umut olarak geldik. Mersin halkına önemli işler yapacağımızın sözünü verdik. Gecemizi gündüzümüze katacağımızı, Mersin halkının bir kuruşunu ziyan etmeyeceğimizi, onların haklarını koruyacağımızı, temiz bir çevre yaratacağımızı, refah toplumu olması için bütün gayreti göstereceğimizi söyledik. Bunu ben gündem olarak kabul etmiyorum. Pandemi sürecinde fakir fukara, dükkanı kapalı esnaf, çiftçi, üretici, Anamur’un sorunu, Çamlıyayla’nın, Tarsus’un, Şevket Sümer’in, Çay, Çilek’in, Fahrettin Paşa’nın ya da Ulaş Mahallesi’nin sorunları. Bunları konuşmamız lazım. Dolayısıyla gündemimize dönelim, küçük işlerle zamanınızı yitirmeyelim” dedi.

“Metro bir medeniyet projesi, bir sosyal proje”

Metro projesinin ön yeterlilik ihalesinin tamamladığını ve 29 Ocak’ta inşaat ihalesi için ön yeterliliği olan firmaların teklif vereceğini hatırlatan Seçer, “Yasal süreçler, itirazlar, birçoğu beklemek zorunda olduğumuz süreçler olacak. Umut ediyorum bizim çok zamanımızı alacak olumsuz gelişmeler olmaz. Yoksa proje hayata geçirilecek şekilde zaten hazırlanmış. Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğü’nden onaylanmış. Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2019’un Kasım’ında yatırım programına aldığı bir konu” diye konuştu.

Başkan Seçer, Metro projesinin sadece 13.4 kilometrelik bir etapla bitmediğini, 4 merkez ilçeyi birbirine bağlayacak raylı çalışmanın yürütüleceğini kaydederek, “Akdeniz’i Mezitli ile, Yenişehir’i Toroslar ile, bütün bölge insanlarını raylı sistemle bir araya getirmek istiyoruz. Onun için sadece bir toplu taşıma ya da trafik problemini çözecek bir proje olarak görmüyorum. Bir medeniyet projesi, bir sosyal proje. Onun için ikinci etabı 8.9 kilometre, hemzemin, 6 istasyon ile Siteler’den başlayıp Kurdali, Çağdaşkent, Mersinli Ahmet Caddesi, Şehir Hastanesi ve son olarak Otogar’da neticelendireceğiz” dedi. Yer altı projesinin hemzemin sisteminden daha maliyetli olduğu yönündeki eleştirilere yanıt veren Seçer, şöyle devam etti:

“Efendim Mersin bu borcun altına nasıl girecek? Bakın gönül isterdi ki hemzemin yapalım. Topografya ya da kentin imarı, yapılaşma buna müsait olsaydı, Altyapı Genel Müdürlüğü de buna onay verseydi, elbette yer üstünde getirirdik. Yani benim kilometre olarak bunu farazi söylüyorum 40 birim harcayacağım bir bedel eğer yer üstüne çıktığımda 10 birime düşüyorsa düz bir mantık neyi yapmayı ister, 10 birimlik bir maliyeti. Ama imkanlar el vermediği için doğu, batı arasındaki 13.4 kilometreyi yer altında getirme ihtiyacı doğmuş. Bu belediyenin tercihi olmamış, daha önceki belediyenin de, benim de tercihim değil. Ama Ulaştırma Bakanlığı’nın bünyesinde bu çalışmalar yürütülüyor. Yani siz raylı sistemler projesi yaptığınız zaman ben bu projeyi yaptım deyip, gidip yapamıyorsunuz. Ulaştırma Bakanlığı var, gideceksiniz ona müracaat edeceksiniz. Bakacaklar, onun üzerinde çalışacaklar, zemin etüdü isteyecekler, proje konusunda bilgileri alacaklar, rakamları alacaklar. Ulaşım Master Planı var, saat, yolcu kapasitesi var.”

“6 ayda bir ödemek koşuluyla 11 yıla yayacağız”

Metro da dahil olmak üzere tüm raylı sistemlerin aynı şekilde raylı sistem olarak adlandırıldığını da sözlerine ekleyen Seçer, “15 bin yolcu kapasitesine sahip, saatte aynı yönde eğer bir güzergahınız varsa tramvay olabilir diyor. 15 ile 30 bin arasında yolcu kapasiteniz varsa hafif raylı sistem olur diyor. Ama 30 binin üzerine çıkıyorsanız, bunun adı metro olur diyor. Ray aynı aslında baktığın zaman. Sadece vagon tipleri değişiyor. Yani insanlar bu konuda teknik olarak yeterli bilgiye sahip olduktan sonra yorum yapmalarının daha doğru olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Metro maliyetinin ödenmesine dair Seçer, “6 ayda bir ödemek koşuluyla 11 yıla yayacağız. Dolayısıyla biz bunların tabii ki hesaplamalarını yaptık. Senaryoları değerlendirdik” dedi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir