METALİN KATI HALİ: GREV / SEDAT BAŞKAVAK YAZDI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Metal Sanayi İşverenler Sendikası MESS’le metal işçileri arasındaki toplu iş sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı.

 

180 işyerinde 130 bin işçiyi kapsayan TİS görüşmelerinde işçi sendikaları % 38 zam isterken patronlar en son % 6,4’e çıkarsalarda metal işçisini bu teklife ikna edemeyince grev kaçınılmaz oldu.
Patron sendikası MESS “ülkemizin rekabet gücünün korunması ancak iş barışıyla sağlanabilir. Bunun içinde işte barış, dünyada yarış” diyerek rekabet gücünü düşük ücrete çalışmayı kabul edilmesiyle sağlanan iş barışına bağlıyor. Yani kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz, maksat ülke kazansın. Bunun içinde herkes üzerine düşeni yapsın, fedakârlık şart demeye getiriyorlar.
Geçtiğimiz yılın ilk 9 ayında bir metal işvereni olan Koç grubu % 54 büyümüşken; Çimsataş metal fabrikası milyon dolarlık yatırım yaparak binlerce tonluk pres getirip, 6 CNC torna tezgahını kurmaya başlamışken; ülke ekonomisi % 11 büyümüşken yine de patronlar, işçiden fedakarlık bekliyor. Üstelikte bunu 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 5238 TL olduğu, asgari ücretin 1600 lira ile açlık sınırının bile altında kaldığı bir dönemde söylüyorlar.

 
Adana’ya, Tarsus’a giderken önünden geçtiğimiz Çimsataş’ta bir kaç yıllık işçinin ikramiye ve yakacak yardımı hariç 1464 TL maaş aldığı bir dönemde söylüyorlar.
Peki metal işçisi neden % 30’un altında bir zammı kabul etmiyor. Çünkü metal işçisi 6,4’lük teklifi kabul ederlerse mevcut asgari ücret kadar bile ücret alamayacaklar. O nedenle de mademki; ülke ekonomisi büyüdü. Mademki yeni makineler geliyor ve sürekli fazla mesaiye kalıyoruz demek ki hem iş var hemde para diyorlar ve büyümeden pay isterken, yeni yılda gelen zamlar karşısında ezilmeden yaşamak istiyorlar.
Patronların dayattığı sefalet ücreti, ikramiyelerin fiili çalışmaya bağlanarak kesinti yapılması, 3 yıllık toplu sözleşme, denkleştirme ve telafi çalışması adı altında esnek çalışma uyanıklığına karşı, % 30’un altında sözleşmeyi ve esnek çalışma dayatmalarını kabul etmedikleri gibi 2 yıllık sözleşme istediklerini söylüyorlar.

 
Gelinen nokta fırında ateşin altında eriyip, kalıba tezgaha akan metalin grevle karşılaşarak akışının duracağı yerdir. Sınıf güç ilişkileri açısından tis sürecinde; patronlar için metalin sıvı hali makbulken, İşçi sınıfının en mücadeleci bölüğü olan metal işçileri içinse metalin katı hale gelerek akmaması için tek seçenek grev kalmıştır.

 
Birleşik Metal Başkanı Adnan Serdaroğlu, Özgür Çocuk Parkında yaptığı konuşmada diğer sendikalara çağrı yapıyoruz “greve birlikte çıkalım” demişti. Türk Metal başkanı Pevrul Kavlak ise Bursa şube kongresinde 2 Şubatta greve çıkacaklarını duyurdu. Çelik İş başkanı Yunus Değirmenci’de önümüzdeki hafta grev kararı alacağız dedi.

 
Şimdi metal iş kolunda tüm sendikalar, kem küm etmeden 2 şubatta hep birlikte greve çıkmalı ve metal patronlarına karşı tek ses, tek yürek olmalılar. Metal işçisi de “gemileri yaktık geri dönüş yok” sloganının bir hoş seda olmaması için grev komitelerini kurmalı ve bu büyük mücadeleye, eskisi yenisi bütün işçiler hazırlığını yapmalıdırlar.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir