“MEVCUT DÜZENLEME HAYVANLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLARI ENGELLEMEYE YETMİYOR”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sapanca’da köpeğin vahşice katledilmesi üzerine, Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Kurulu ve Türkiye Barolarının Hayvan Hakları Merkezleri ile Komisyonları harekete geçip, eş zamanlı ortak basın açıklaması yaparak, mevcut düzenlemenin hayvanlara karşı işlenen suçları engellemediğini belirtilerek, hayvan haklarının sağlanması için önerilerini sunup olayla ilgili suç duyurusunda bulundular.

Mersin Baro Odası’nda düzenlenen basın açıklamasına, Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Ahmet Orçun Özekenci, Komisyon Üyesi Av. Göksu Saral Alkan, avukatlar, yaşam hakkı savunucuları ve hayvan severler katıldı.

Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’nun da destek verdiği açıklamada, ilk olarak söz alan Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz,cinayeti ve sorumluları şiddetle kınadıklarını ifade ederek, hayvanlara eziyet olaylarının azalması için sahipsiz hayvanlara karşı işlenen suçların bir an önce Kabahatler Kanunu’ndan çıkarılarak Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini söyledi.

Katledilen köpek için tek yürek olan barolarınhayvan hakları merkezi ve komisyonlarının ortak basın bildirisini okuyan Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Göksu Saral Alkan, “Yavru köpeğin katledilmesiyle yakın geçmişte kamuoyunda tartışılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin değişiklik çalışmaları tekrar gündeme gelmiştir. Taslak, Meclis’te bekleyen haliyle kabul edilebilir değildir. Hayvan hakları alanında ihtiyaç duyulan önlemlerden yoksundur ve hayvan hakları alanında uzmanlardan oluşturulacak yeni bir komisyon tarafından sıfırdan ele alınmalıdır” dedi.

 

“HAYVAN HAKLARI YASASI İÇİN DAHA NEYİ BEKLİYORUZ?”

Alkan, “Biz tüm hayvanların haklarının savunucusuyuz ve her  hayvan hakkı ihlalinin karşısındayız. Bakışlarını, yaşama tutunmak için verdiği mücadeleyi hiç unutmayacağımız hayvan dostumuzun hesabını adalet önünde sormak üzere, tüm yaşam hakkı savunucuları olarak suç duyusunda bulunacağız. Olayın, gösterilen faillerinden ziyade gerçek katilleri bulununcaya dek takipçisi  olacağız.  Bunun için duyarlı halkımıza söz veriyoruz. Öncelikle bizlere göre henüz faili belli olmayan bu cinayeti ve sorumlularını, şiddetle kınıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

 

“HAYVAN HAKLARI SIFIRDAN ELE ALINMALI”

Yavru köpeğin katledilmesiyle yakın geçmişte kamuoyunda tartışılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin değişiklik çalışmaları tekrar gündeme geldiğini, ancak taslağın, Meclis’te bekleyen haliyle kabul edilemez olduğunu ifade eden Av. Göksu Saral Alkan, “Hayvan hakları alanında ihtiyaç duyulan önlemlerden yoksundur ve hayvan hakları alanında uzmanlardan oluşturulacak yeni bir komisyon tarafından sıfırdan ele alınmalıdır. Baroların hayvan hakları merkezleri ve komisyonlarına gerek yasanın hazırlanması gerekse yasanın uygulanması noktasında yetki verilmeli, hayvan hakkı ihlallerine ilişkin davalarda doğrudan ve zorunlu müdahillik hakkı temin edilmelidir. Bu çalışmaya geçmişte yaptığı gibi bugün de katkı sunmaya hazır olan bizler şu önerilerimizi tüm siyasilerin ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz: Avrupa’da olduğu gibi, hayvanlara kanunen “hukuki statü” tanınmalı; hayvanlar “Mal” değil “Can” kabul edilmeli; Sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın, tüm hayvanlar eşit ve adil yasal güvence altına alınmalı’’ diye konuştu.

Hayvanlara karşı sadece bazı şiddet ve kötü muamele eylemleri değil, tüm eylemler “Kabahat” olmaktan çıkartılıp “Suç” olarak tanımlanmalı, hayvanlara karşı işlenecek suçlar, caydırıcı ve önleyici nitelikte hapis cezası yaptırımına tabi tutulmalı, getirilecek cezalar “para cezasına ve seçenek yaptırımlara çevrilemeyecek nitelikte” belirlenmeli, bu suçlar, yasa tasarısı taslağında düzenlendiğinin aksine “şikâyete bağlı suç’’ olmamalı. Şikâyet hakkı da sadece belirli kişi ve kurumlara özgülenmekten çıkartılarak, kamu davası niteliğinde belirlenmeli, hayvan severlere kapılarını kapatan İl ve İlçe belediyesi barınaklarına ve barınak personellerine ilişkin cezai yaptırım getirilmeli. Denetim koşulları yeniden düzenlenmeli, belediyelerin toplama eylemlerinin yasal sınırları ve müeyyideleri net olarak belirlenmeli, ormana terk edilen sahipsiz hayvanların yaşam koşulları düzenlenmeli. Hayvanların üretim, ticaret ve satışı yasaklanmalı, yasak ırk kapsamında bulunan köpeklere ilişkin yeniden düzenleme yapılmalı,tüm Türkiye’de fayton işkencesi sonlandırılmalı. Hayvanlara karşı işlenen suçları kovuşturmakla görevli polis teşkilatı oluşturulmalı, canlı hayvan dövüşü, sirk, hayvanat bahçesi, yunus/penguen parkları kaldırılmalıdır. Mevcut düzenlemenin hayvanlara karşı işlenen suçları engellemeyi yetmediğini tüm toplum olarak görmekteyiz. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır ve tüm hakların üstündedir. Hayvanlara hakları teslim edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir” ifadesini kullandı.

 

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir