“Ne çok ‘susmalar’ı var bizlerin”

featured
????????????????????????????????????
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Turan DAL

Şair Dalgıç, “Çok eksik kalmış, çok susmuşum. Gözlemimde alenen ortaya çıkan fukara yanım adını kitaba verdi. Kitabımın adı ‘Susmalar’ oldu. Hepimiz susturuluyoruz bir şekilde. Kitabımın bu başlığı aslında bu dönemin birçok insanına hitap ediyor. Ne çok ‘susmalar’ı var bizlerin”


Erdal Dalgıç, Kültürhane’de düzenlenen bir etkinlikle geçtiğimiz ay ‘Sis Yayınları’ndan çıkan ‘Susmalar’ adını verdiği kitabının tanıtımını yaparak, okuyucuları için kitabındaki şiirleri seslendirdi. 120 kısa şiirden oluşan kitabı hakkında konuşan Dalgıç, “Duygu göğünüzden yağan şiirleri birileri okuduğu zaman o şiiri sizden almalı. Kendine ait hissetmeli” düşüncesinde olduğunu belirtti.


“NE ÇOK SUSMALARI VAR BİZLERİN”

Şiirlerini ilk kaleme aldığı dönemler fark edemediği ama sonrasında o şiirleri okurken gözlerine sevdayı, yaşadıklarını kelimelerle, imgelerle somutlaştırmaya çalışırken hep eksik kalmışlık fukaralığı dolduğunu kaydeden Dalgıç “Çok eksik kalmış, çok susmuşum. İşte bu gözlemimde alenen ortaya çıkan fukara yanım adını kitaba verdi. Kitabımın adı ‘Susmalar’ oldu. Hepimiz susturuluyoruz bir şekilde. Kitabımın bu başlığı aslında bu dönemin birçok insanına hitap ediyor. Ne çok ‘susmalar’ı var bizlerin” dedi.

“ASIL ŞİİRİMİZİ SÖYLEDİ”

Kitabın kapağına şiirlediği tek ayaklı karga resmini anlatan Dalgıç, “Susmalarımı taşıyan kitabın kapağındaki resim Serpil Odabaşı’nın. Karganın bir ayağının olmaması, varoluşsal eksikliklerimizi simgeliyor. O nedenle bu resim, asıl şiirimizi söyledi. Kitabımızın kapağında bu ülkenin ötekilerinin temsili şiiri olarak yer aldı” diye belirtti.

“BİRBİRİMİZİ ANLAYABİECEĞİMİZ DİLİ KULLANMAK GEREKİR”

Şiirlerini yaşamla buluştururken yalın bir dil kullanmaya özen gösterdiğini belirten Dalgıç, “Kanımca bol imge, bol soyutlukla sarmanın bir anlamı yok şiiri. Bunun hiç kimse için bir anlamı yok. Duygu göğünüzden yağan şiirleri birileri okuduğu zaman o şiiri sizden almalı. Kendine ait hissetmeli. Beni toplumun her kesimindeki insan anlamalı, diye düşünüyorum ve öyle yazıyorum. Çünkü ‘Susmalar’daki tüm şiirler hayatın içerisinden öyküler taşımakta. Hepimiz bu hayatın parçasıyız ve bu öyküler yaşadığımız hayat ağacında yeşermiştir. Birbirimizi anlayabileceğimiz dili kullanmak gerekir” ifadelerini kullandı.

“KİTABINIZI BASTIRACAK BİR YER DAHİ BULAMIYORSUNUZ”

Son olarak edebiyat dünyasını sarıp sarmalayan popüler kültüre eleştiri getiren Dalgıç, “Halkın içinde kendi duygularımızın ortada olduğu edebiyattan yanayım. Kapitalizm bir şekilde duygularımızı sömürüyor. Duygularımızı, alınıp satılabilen bir meta haline getirmeye çalışıyor. Aslında bende bu kitabı ticari bir kaygıya dönüştürme korkusu da gelişti. Olmaması gereken bir şey bu. Kitabınızı bastırabilecek bir yer dahi bulamıyorsunuz. ‘Popüler değilseniz, kitabınızın her şeyi size ait dediler’ bana. Bu sorun, popülerlikten uzak durmaya çalışan bütün yazarlarda olağan bir hal almış durumda. Böyle bir söz bile popüler kültürü ve kapitalizmin edebiyatı ne şekilde hapsettiğini gösteren bir örnektir” dedi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir