“Okullar olmasaydı Maarifi çok güzel idare ederdim” sözü bir Osmanlı Maarif Nazırı’na (Milli Eğitim Bakanı)aittir. Günümüzde başarısız darbe girişimi sonrası ülkemizde olagelen alt üst oluşları ne güzel simgeliyor değil mi?
Hepimizin göz bebeği olan ordumuzun ve yine göz bebeği olan subay ve generallerinin düştükleri-düşürüldükleri durum ve yapılan temizleme harekâtı, bizlere yukarıdaki Nazır’ın sözlerini hatırlatmaktadır. Öyle ya, Ordunun omurgasını teşkil eden Astsubay Subay ve General yetiştiren okulların bir çırpıda kapatılması ve on binlerle ifade edilen rütbelilerin ordudan atılması, içeri tıkılmış olması insana nasıl bu veciz sözü hatırlatmaz. Sayın yetkililerimizden birisi çıkıp ta “Şu Subaylar olmasa Orduyu ne güzel yönetirdim.” Demesi hiç te yadırganır olmayacaktır.
Etkili ve yetkililerimiz “Hikmetinden sual olmaz,” nasıl olsa zorunlu askerlik yerine paralı askerliğe temayül varken, Subay ve Generalleri de İmam Hatip okullarına veya FETÖ’nün dershane ve okulları yerine ikame edilecek başka özel okullara sipariş vermek gibi bir oluşum yapabilirler.
Kurunun yanında yaş yakılmamalıdır. İnce eleyip sık dokumak gerek diyoruz. “evet öyle yapıyoruz” deniyorsa -umarız öyledir-. Ancak eğer bu yüz bine yakın tabir caizse “ıskartaya” çıkarılan personelin tamamı “kuru ise,” üzülerek söylemek isteriz ki bu devlet maalesef ordusu ile birlikte içten “tefessüh etmiş” demektir. O zaman vay başımıza gelene demek gerekiyor.
Allah encamımızı hayreylesin, diyor ve noktalıyoruz.
