Ölü Gözünden Yaş Beklenmez / SEDAT BAŞKAVAK YAZDI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Asgari ücret tespit komisyonu asgari ücretin 1.603 lira olmasına karar vermiş.

1 Ocak itibariyle köprü ve otoyolda geçiş ücretine % 25 zam açıklandı. Elektrik ve doğalgaza zam kapıda…  Buda demektir ki; vergi, akaryakıt ve doların % 30 üzeri yükselişine yetişemeyen asgari ücret, yeni yıl zamları yansımadan % 14’lük artışla, 2018 insanca yaşam koşulları yarışından diskalifiye oldu.

5 işçi temsilcinin karşısında 5 işverene 5’te hükümeti temsilen bakan ve bürokratları ekleyince zaten asgari ücretin kim tarafından belirleneceği ortaya çıkıyor. Asgari ücret artsın diyenlerin 5, “artmasın, ekonomi hassas dengeler bozulur” diyenlerin 10 olduğu masada ne zaman işçinin, insanca yaşayabileceği bir ücret belirlendi ki, bu gün belirlensin.

Bileşimi ve toplantı şekline bakılınca hükümet temsilcileri kimden yana olursa, asgari ücret ona göre belirleniyor. Bu güne kadar belirlenen asgari ücretleri görünce oyu işçiden alan hükümetlerin hep işverenden yana oldukları açıkça ortaya çıkıyor. “Gönül isterdi ki daha çok olsun,” “işçimizi ezdirmedik” vb sözler ise işin namesi olmaktan öteye gitmiyor.

Türk İş Başkanı “1603 liraya hayırlı olsun demekten başka bir şey yok” diyor.

DİSK başkanı “karar hükümet ve işveren ittifakı ile alındı. İşçilerin ve sendikaların görüşü her zaman olduğu gibi yine dikkate alınmadı” diyor.

Bir televizyona canlı yayına bağlanan HAK İŞ Genel Başkanı ise “arzu etmediğimiz bir sonuçla açıklanması üzüntü verici. 1 milyon Taşeron işçinin kadroya alınacak olması büyük bir moral getirdi” diyor. Hükümet bile 900 bin derken Hak İş Başkanının 1 milyon demesi ise hükümet sendikacılığının son noktasıdır. 450 bin belediye işçisi, 50 bin mevsimlik ve 4C’li işçi olmak üzere daha kadro gelmeden 500 bin işçinin kadro dışı bırakılmasını ve sınav, güvenlik soruşturması derken daha pek çok işçinin kadro alamayacağını bile bile “boş ver asgari ücreti, kadroya geçen 1 milyon işçiye bak” diyerek değme AKP’lilere taş çıkartıyor.

İşçi tarafını temsilen sendika başkanlarının konuşmalarına bakarsanız,  “yetmez ama…” durumu var. İşçinin ailesiyle birlikte milyonları ilgilendiren ülkenin en büyük toplu sözleşmesini, sadece asgari ücret şu kadar olmalıdır açıklamalarıyla geçiştirmenin sonuçlarını yaşıyoruz.

İşçiye memura gelince, ekonominin hassaslığı ve dengelerin bozulmasından dem vuran hükümetin İşverene gelince nasıl kaynak aktardığını görüyoruz. Asgari ücret için, işverene verilen 100 lira, 2018’de de devam ederken, SGK priminde 5 puanlık indirimde uygulanacak. İşçi ise, Ocakta yapılan artışla bir yıl boyunca idare edecek.

Hal böyle olunca AKP’den, asgari ücrette insanca yaşayacak bir rakam beklemek, kırmızı kar yağmasını yada ölü gözünden yaş beklemek kadar anlamsızdır.

Böylesi beyhude bekleyişler yerine yılbaşı zamları karşısında eriyip biten asgari ücrete ek zam talebini kamuda herkese, ayrımsız, koşulsuz, şartsız, iş güvenceli kadro talebiyle birleştirerek 1 Ocaktan itibaren mücadeleyi büyütmek gerekmektedir.

Yeni yılda kimsenin gündüzlerinde işsiz gezmediği, gecelerinde aç ve korku içinde yatmadığı, başta OHAL’in kaldırılarak ihraç edilenlerin işine geri döndüğü, KHK’ların iptal edildiği bir yıl olması dileğiyle…

 

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir