”Unutmayın” diye bir söz geçince herhangi bir okumada ya da gayri ihtiyari duyunca bu sesi utanıveriyor insan…
Hani sanki böyle müthiş bir imkan ovası içerisindesiniz… Ama susuzsunuz. O suyu içebilecek bir şartınız, koşulunuz yok… Acı içerisindesiniz, ‘su, su, su’ diye haykırıyorsunuz… Ama nafile, duyan olmuyor sesinizi… Duyan olsa da yüz çeviren olmuyor… Siz yaşamadınız evet, peki böyle bir insan yaşamış mıdır? Bu yüzyılda ‘su, su su’ diye haykırmış mıdır kimse? Bilmiyorum ama, yine de utanıveriyor insan işte…
“Unutmayın” diye bir söz geçince herhangi bir okumada ya da gayri ihtiyari duyunca bu sesi utanıveriyor insan…
Hani sanki böyle deniz yüzlü bir ülkenin içerisindesiniz… Ama bir yanı denizin mavisinden hep uzak; yıkık, dökük… Mavisine denizin yakınlaşacak bir şartı, koşulu yok… Yas içerisindesiniz, ‘ölüm, ölüm’ durakalmışsınız… Annenizi yitirmişsiniz… Duruyor öyle gözlerinizin önünde… saatlerce, günlerce… Dayanamıyorsunuz, bağırıyorsunuz… En azından annenizin inanışınıza göre mezara defnedilmesini istiyorsunuz… Bağırıyorsunuz… Bağırıyorsunuz… Duyan olmuyor… Duyan olsa da yüz çeviren olmuyor. Siz yaşamadınız evet, peki böyle bir insan yaşamış mıdır? Bu yüzyılda ‘bağır, bağır’ bağırmış mıdır kimse? Bilmiyorum ama, yine de utanıveriyor insan işte…
“Unutmayın” diye bir söz geçince herhangi bir okumada ya da gayri ihtiyari duyunca bu sesi utanıveriyor insan…
Hani sanki içerinizde böyle kocaman bir umut bahçesi yeşermiş… Ama bu bahçede gülüp oynamasını istediğiniz çocuğunuz eksik… Bu eksikliği giderecek bir şartınız, koşulunuz yok… Gözyaşı içerisindesiniz, ‘ıslak, ıslak’ soğumaktasınız… Çocuğunuzu yitirmişsiniz… Bir kurşun almıştır onu, belki de bir bomba… Damla damla külleniyor yüreğiniz… Ama nafile, yüreğinizdeki yangın sönmüyor… Gören olmuyor… Gören olsa da yüz çeviren olmuyor… Siz yaşamadınız evet, peki böyle bir insan yaşamış mıdır? Bu yüzyılda yüreği ‘kül, kül’ yanmış mıdır kimsenin? Bilmiyorum ama yine de utanıveriyor insan işte…
“Unutmayın” diye bir söz geçince herhangi bir okumada ya da gayri ihtiyari duyunca bu sesi utanıveriyor insan…
Ölümsüz utancı acıyor insanın…