Nato ve Varşova paktları döneminde dünyada ülkeler arası iki çizgi mücadelesi vardı.
17 Ekim devriminden önce dünyaya hükmeden İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya kolonilere sömürgelere sahiptiler geçmişlerinde krallıklar, imparatorluklar, çarlıklar vardı. Savaşlar süvarilerle, kılıç kalkan, top tüfekle yapılıyordu.
Daha sonra sanayi devrimi gelişmesinin yanı sıra egemen sistemlerin bilim ve teknolojiyi hegemonyalarına almasıyla dünyanın çehresi değişti bu öyle bir değişti ki Nuh tufanı yanında sıfır kaldı. İklimlerin atmosferine etki yaptı.
Gıdalara tekabül etti. Genetikten hava ve suya kadar. İcat edilen hidrojen enerjisi ile ilk defa 1945 yılında Japonya ile Amerika arasındaki savaşta Hiroşimaya atılan atom bombası canlı Ve bitkileri yeryüzünde yok eden uzun yıllar bu yakıcı özeliği devam etmiştir.
Bununla yetinmeyip tamamen toplumsal algıyı etkileyen kültür ve eğitim tarzına dayalı politikalar hayatta geçirmiştir. Toplumu dizayn eden spor ve müziğe de yön vermiştir. Emperyalizm dünyaya hükmetme planları çok yönlü Ve acımasız bir şekilde sürmüştür.
İnsanlığa kültürel soykırımlarla ekonomik soykırımlarla hükmederek dünyayı insanlığa cehenneme çevirmiştir.
Ekonomik ve siyasal çıkarları için ne insana ne de doğaya hiç acımadılar. Hitler faşizminin yahudi toplumuna nazi kamplarında uyguladığı işkence ve zülüm akıllara durgunluk vermiştir.
Emperyalizm kapitalizmin en üst aşamasıdır.
Kötülük en doruk noktaya varmıştır.
Emperyalizm dünyayı çıkarları için dizayn ederken akıl almaz yeraltı örgütler devreye sokuyor’beyaz kadın ticareti yapıyor ‘yeşil kuşak teorileri ortaya atıp destekliyor.
Paramiliter örgütlerle yarı sömürgelerinde hükmün devamını sağlıyor.
Savaş çıkarıp fabrikalarının ürettiği silahlarının satışını sağlıyor. Mikroplar yayıp ilaç fabrikalarının ürettiği ilaçlarınıda silah benzeri satıyorlar. Birinci dünya savaşıyla birlikte dünyada baş gösteren salgınlardan günümüze kaygılar yaratmaktadır. Dünyada gündem yaratıp sistemini sürdürmektedir.
1990’lı yılarda Eydis virüsü ile dünya gündemine hükmettiler. Sonra ki yıllarda usame bin Ladin ve ABD de ikiz kulelerin vurulması.
Domuz gribi.
Yine Çekirgeler.
Tamda 21 yüzyılda tüm dünya gündemini alt üst eden Corona virüsü.
Şu an bütün dünyanın merkezinde ekonomiden siyasete kadar her alanın kilitlendiği nokta corona virüsü oldu.
Ortadoğu ve dünyada savaşın işsizliğin hükmü içinde Coronaya takılarak sorgulama hak arama sağlıklı düşünme ve örgütlenmenden kopmuş bulaşıcı mikroptan can derdine düşmüştür.
Bu hesabının takvimi yazı ne kadar gösteriyor olsada mutasyondan söz ederek korkunun etkisini devam ettirerek sağduyuyu bertaraf etmiştir. Anlaşılan bir gerçek var ki.
Bu emperyalist kapitalist faşist egemen sistemler oldukça, insanlık yoksulluk açlık savaş ve ölümlerden kurtulmayacaktır.
Bu sistemler egemenlerin çıkarını korumak için toplumları bir kobay olarak adeta kullanıyor.
Eşit, özgür, refah içinde bir yaşam için toplumlar sınıf bilincine kavuşarak hayatın her alanında ortak aklın öngörüsü ışığında örgütlenmelidir. Bilim ve teknoloji egemen sınıfların hegemonyasından kurtarılıp halkın sağlığı ve aydınlanması mutluluğunun hizmetine konulmalıdır.
Hayatta cahillik ve yoksulluğu birleştirerek bu senaryolarını başarıyla sürdürüyorlar.
Halk olarak bu toplumsal psikolojik baskıdan kurtulmanın yolu sakin ve sağduyulu olmaktır.
Elbet yiyecek içecek temizliğe dikkat etmek lazım. Paniğe düşmeden kesinlikle marketlerde tüketim gıda ve dezenfekte maddelerine saldırmamak lazım. Halkın bu şoka girmesi bu senaryolarının başarıyla devam etmesine hizmet ediyor.
Faşizmin ölümü halka nefes aldıracak.
Yaşıyorsak; hak, hukuk, adalet içinde bir yaşam için.
Doğru düşünelim.
Doğru söyleyelim.
Doğru yaşayalım.
Coronanın psikolojik savaşını yenelim.