Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES) Mersin Şubesi seçimlere ilişkin tutumunu açıklayarak, ‘‘ Sağlık ve sosyal hizmetlerini ticarileştirenlere, emekçileri köleleştirenlere oy yok’’ dedi.
SES Mersin Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı okuyan SES Mersin Şubesi Eş Başkanı Özge Göncü, ‘‘Böylesi bir baskın seçim sürecinde sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bugün yaşadığımız sorunların kaynağı olan AKP iktidarına ve cumhur ittifakına oy vermeyecek, geleceğimize sahip çıkacak, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir gelecek için taleplerimizi daha güçlü savunmaya ve takipçisi olmaya devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
AKP iktidarının, 16 yıl boyunca bir avuç sermayedarın ve yandaşlarının mutlu bir hayat sürmesi için emeğin haklarını yok saydığını dile getiren Göncü, ‘‘ AKP iktidarı demokrasi, insan hakları ve hukuku da ayaklar altına almaktan bir adım bile geri durmamıştır. Bununla da yetinmeyerek, rejim değişikliği ile tek adam diktatörlüğünü bir an önce hayata geçirmek için baskın seçim kararı alarak bir kez daha toplumun önüne sandık koymuştur. 16 yıl boyunca emeğin haklarını gasp ederek yaşam koşullarımızı gerileten AKP, bir arada ve kardeşçe yaşam talebini de insanların arasına kin ve nefret tohumları ekerek yok etmeye çalışmaktadır. AKP iktidarı 16 yıldır sürdürdüğü antidemokratik, keyfi, hukuksuz uygulamalarını baskın seçimle kalıcı hale getirmek istiyor.’’ diye konuştu.
AÇLIK SINIRI ALTINDA YAŞAMAYA MAHKUM EDİLDİK
İşçi sağlığı ve güvenliğine dönük önlemlerin sermayenin lehine düzenlendiğini ifade eden Göncü, ‘‘Önlemlerin yetersizliği ve ihmaller nedeniyle de binlerce emekçi yaşamını yitirmiş, sakat kalmış ve meslek hastalığına yakalanmıştır. Emekçiler olarak çalışırken ve emeklilikte aldığımız düşük ücret gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirdi, açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm edildik. Sağlık ve sosyal hizmetler alanında yaşanan süreç, genel çalışma hayatında yaşadıklarımızdan farklı değildir. 16 yıl boyunca sorunlar biriktiren iktidar seçim beyannamesinden de görülebileceği gibi sağlıkta ve sosyal hizmette yarattığı bu yıkımla övünmekte ve dönüşümü yani yıkımı hız kesmeden devam ettireceğini vaad etmektedir’’ ifadelerini kullandı.
AKP’nin 2002 tarihinden itibaren “ne kadar para o kadar sağlık hizmeti” anlayışıyla hareket ettiğini belirten Göncü bu uygulamaların sağlığa zarar verdiğini dile getirdi. Göncü, ‘‘Piyasacı anlayışla sağlık hizmeti sunmayı övünecek bir şey zanneden AKP’nin sağlık alanında yarattığı tahribattan övünerek bahsetmesi yetmemiş olacak ki, yayınladığı seçim beyannamesinde bizzat TÜİK, Sağlık Bakanlığı gibi kurumların yayınladığı verileri yalanlamakta, çarpıtmaktadır.’’
OHAL uygulaması ile ülke tarihinin en karanlık döneminden geçildiğini belirten Göncü, ‘‘Demokratik bir şekilde yürütülmesi gereken seçim süreci bile OHAL gölgesinde, antidemokratik bir şekilde yürütülmekte, devlet televizyonunda ve yandaş medyada muhaliflere yer verilmediği gibi bir cumhurbaşkanı adayının ise tutukluluğu devam ettirilerek çalışmaları engellenmektedir’’ dedi.
Sağlıkta ve sosyal hizmetlerde uygulanan dönüşüm politikalarının, kar merkezli üretim sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yabancılaşmasına ve tükenmesine neden olmakta diyen Göncü, ‘‘İşte böylesi bir baskın seçim sürecinde sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bugün yaşadığımız sorunların kaynağı olan AKP iktidarına ve cumhur ittifakına oy vermeyecek, geleceğimize sahip çıkacak, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir gelecek için taleplerimizi daha güçlü savunmaya ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu taleplerimizin yerine getirilmesi için dün olduğu gibi, yarın da mücadelemizi büyüteceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz’’ dedi.