Halil POLAT
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ( Eğitim Sen ) Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu AKP Milletvekili adaylarının okulları gezerek öğretmen ve velilerle toplantı yapmaya çalıştıklarını söyledi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ( KESK ) üyelerinin çeşitli konularda yapmış oldukları eylem ve etkinlikler hakkında ‘siz siyaset yapıyorsunuz’ söylemiyle karşılaştıklarını ifade eden Muşlu, ‘‘ Biz kamu emekçilerinin ekonomik, demokratik ve hukuksal hakları için mücadele ettiğimizde bu tür söylemlerle bize yaklaşanlar, bugün eğitim yuvalarında asıl siyaseti yapanlara ses çıkartmıyor’’ diye konuştu.
KESK ve bağlı sendikaların, kamu emekçilerinin ekonomik, demokratik ve hukuksal hakları için çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlediği zaman ‘ siz sendikacılık değil siyaset yapıyorsunuz’ söylemiyle karşılaştıklarını ifade eden Muşlu, ‘‘Soma, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması, öğretmen ve öğrencilerin okullarına dönmesi çağrısıyla eylem yaptığımızda ‘ siz siyaset yapıyorsunuz’ denildi. Bizler, KESK ve bağlı sendikalar olarak yapmış olduğumuz kamu emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük hukuk haklarını savunmak ve bunun için yeri geldiğinde çeşitli eylem ve etkinlikler yapmak. Yani üretimden gelen gücümüzü kullanmak. Ama esas siyaseti iktidar ve yandaşlarının işyerlerinde, okullarda yaptığını çok iyi biliyoruz. Örneğin eğitim alanında AKP iktidarı 2010’dan sonra çok ciddi kadrolaşma politikasını milli eğitim müdürlüklerinde, okul müdürlüklerinde, müdür yardımcılıklarında yürüttü. Ve neredeyse Eğitim Sen’e yakın bir okul müdürü, müdür yardımcısı kalmadı. Kendi yandaş sendikası olan Eğitim Bir-Sen üyesi insanları getirdi. Bunu da sınav yerine mülakat sistemini esas alarak yaptı. Mülakat demek, yandaşı bir yerlere getirebilmenin aracı demektir’’ ifadelerini kullandı.
‘‘ LAİK, ANAYASAL, ANADİLDE EĞİTİMİ SAVUNDUĞUMUZ İÇİN İHRAÇ EDİLDİK’’
‘‘OHAL sürecinde KHK’lar gibi antidemokratik, otoriter tutumla bir KHK yayınlayarak 5 bine yakın KESK üyesini ihraç ettiler’’ diyen Muşlu, ‘‘Biz her zaman işyerinde demokratik, laik, anayasal, anadilde eğitimi savunduğumuz için ihraç edildik. Biz iş yerlerinde AKP iktidarına bağlı yandaş örgütlenmelere, kadrolaşmalara karşı onların uygulamaya çalıştığı gerici, dinci bir eğitim anlayışına karşı mücadele ettiğimiz için, tavır koyduğumuz için ihraç edildik. AKP iktidarının yandaş sendikalarla yapmış olduğu toplu sözleşmeleri teşhir ettiğimiz için ihraç edildik. Emekçilerin herhangi bir ekonomik kazanımlarının olmadığını, tam tersi kayıplarının olduğunu ve yandaş sendikal örgütlenmenin de bunu onayladığını teşhir ettiğimiz için ihraç edildik. Bizi ihraç edenler bizi siyaset yapmakla suçladı.’’
Herhangi bir siyaset yapmadıklarını ve bir siyasi partiyle de bağlarını bulunmadığını ifade eden Muşlu, ‘‘ Bütün siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Evet dünyaya emekten yana, demokrasiden yana baktığımızı asla gizlemeyiz. Emekten, demokrasiden, insan haklarından yana bakan siyasal akımlar bize elbette biraz daha yakındır. Ama biz hiçbir zaman bir siyasal partinin yan organı olmadık, bir siyasi partiyle içli dışlı olmadık. Ama diğerleri, bu kadrolaşma ile oturtturdukları insanlar, yandaş sendikalar açık açık siyasal parti faaliyeti yürütüyorlar ve ses çıkartan yok’’ ifadelerini kullandı.
‘‘ESAS SİYASET BU DEĞİL Mİ?’’
Muşlu, ‘‘ Seçimlerden çok daha önce de Mezitli’de AKP Mezitli Teşkilatı okul okul geziyordu. Okullarda toplantı yapıyordu. Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinden kılık kıyafetler alıp okullarda güya sözüm ona yoksul öğrencilere dağıtıyorlardı. Neden kendi keselerinden dağıtmıyorlar. Bizim vergilerimizle oluşan Gençlik İl Spor Müdürlüğü hangi hak ve yetkiyle sizlere bunları verebiliyor. AKP İlçe teşkilatları okul müdürleriyle toplantılar yaptı. Okullarda velilerle yan yana gelmenin alt yapısını bu okul idarecilerin eliyle hazırladı. 24 Haziran seçimleri öncesi hemen her gün bir okulda AKP Milletvekili adayları ‘ okulu ziyaret ediyorum’ bahanesiyle öğretmenler odasına girip toplantı almaya çalışıyor veya velilerin olduğu bir ortam varsa onlarla buluşmaya çalışıyor. Bunları ayarlayan okul müdürleri. Esas siyaset bu değil mi? Geçtiğimiz günlerde Çukurova Orta Okulunda, okul müdürü AKP milletvekili adayını okulda ağırlıyor, toplantı alt yapısını oluşturmaya çalışıyor. Biz eğitim emekçilerinin, kamu emekçilerinin haklarını savunurken siyaset yapmakla suçlanıp açığa alındık, ihraç edildik, soruşturmalardan geçirilip, cezalar aldık. Bunlar açık açık bir siyasi partinin, iktidar partisi olan AKP’nin bir yan örgütü gibi siyaset yapıyorlar ve bunlara kimsenin sesi çıkmıyor’’ dedi.
Yaşanan bu duruma eğitim emekçilerinin tepki gösterdiğini belirten Muşlu, ‘‘ Eğitim emekçileri okulun siyasal faaliyetlere açılmasına, hele de bir tek iktidar partisinin bir siyasal faaliyet alanına dönüştürülmesine yönelik tavırları var. Haklı bir tepki, okul siyaset yapma yeri değildir. Eğitim yuvası bilim yuvası olma durumundadır. Siyasi partilerin gelip siyaset yaptığı bir ortama dönüştürülmemelidir. Ama bu iktidar partisi için geçerli olmuyor maalesef’’ diye konuştu.
‘‘SEÇİM GÜVENLİĞİ AÇISINDAN CİDDİ BİR DURUM’’
Bu durumun aynı zamanda seçim güvenliği açısından da ciddi sıkıntılar yaratacağını vurgulayan Muşlu, ‘‘Çünkü sandık görevlileri devlet memurlarından oluşacak ve o okulun seçim sorumlusu okul müdür olacak. Kim bu okul müdürü? Yandaş sendikanın adamı, AKP’ye bağlı bir insan. Sandık başlarında bulunan memurların yine büyük bir bölümü yandaş sendikadan ve onun ortağı MHP’ye yakın sendikadan olan insanlar olacak. Bunların hepsi bir siyaset. Bu seçim süreci içinde ciddi anlamda hem teşhir edilmesi gereken bir durum hem de seçim güvenliği açısından oldukça dikkat çekici bir durumdur. Bunu kamuoyunun bilgisine duyuyoruz.’’