Siz hiç rüyanızda hıyar gördünüz mü? / Tekin OBAN yazdı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gündüzleri uyuyorum.

Yani seherin sabahından habersizim.

 

Akşam vakti uyanıp, sabaha özlemim diye kahvaltı yapıyorum.

 

Sonra, az biraz sosyal medya ve tv’den haber kanalları dolaşıyorum.

 

Ezberim oldu artık, çantama saklama kabında yemek, kahve ve su şişesi…

 

Sömürü kazanı beni bekler!

 

Ve ben düşerim fabrika yollarına.

 

Bir biz mi düştük göç yoluna.

Sadece biz mi eksildik sevgili ülkem.

 

Haydi Calal Baba, (Celal mı? Hep bir şiir de bahset benden dese de, ayrı bir öykü konusu, şahsına münhasır)

Çalışsın makinalar.

 

Tak tuk, tak tuk, tak tuk diye makine sesleri. Kataloglar makineden akarken, kapakta hıyar indirimi var! Makine çalıştıkça hıyar hareket halinde. Uykularım bitmek bilmeyen bir kabus!

 

Tak tuk,  tak tuk

Makine stop derken çık diye bir ses!

Belli ki zincir attı.

 

Ahh! Benim hayallerim!

 

Mersin’im!

Aşık olduğum kent. Dost ve arkadaş olduğum kent.

 

Aklıma Hasan ustanın matbaası geldi!

Makineler çalışıyor.

 

Tak tuk, tak tuk, tak tuk.

 

Kilikya Gazetesi hayat buluyor.

Atilla Güney, Aynur Yüksek, Bedrettin Gündeş, Çiğdem Akbaba, Esra Ergüzeloğlu, Fatoş Sarıkaya,  Hüseyin Taş, İhsan Kamalak, İsmail Hakkı Şimşek, Kadir Soğuksu, Murat Çakır, Özcan Öğüt, Ramazan Velieceoğlu, Turan Dal yazıyor…

 

Gözlerimin önünde akıyor fikri hürriyet.

 

Neyse işte!

 

Bölüyorum uykumu, sırf kabustan kurtulmak için. Televizyonu açıyorum, haber kanallarını zaplıyorum. Kumandanın tuşları isyan ediyor artık!

 

A kanal, B kanal, C kanal. Zapladıkça sinirlerim alt üst! Aynı simalar, aynı medya ve aynı muhabbet.

 

“HDP kapatılsın mı?”

 

Tiksiniyorum medyanın bu hallerinden… Gördüğüm ve kabus gibi gelen hıyarlı rüyama devam etmek için televizyonu kapatıyorum.

 

İyi uykular sevgili ülkem.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir