Beylikdüzü escortdeneme bonusu veren bahis sitelerideneme bonusu veren sitelerkuşadası escortmalatya escorthttps://1baiser.com/escort/parissexemodelizmir escortdeneme bonusuAnadolu Yakası Grup Escort Bayanlaresenyurt escorttatlı sözlükankara escortsugar rush oynaescort ankaraOlivia's awesome pussylasirena sharing is caring pornwww xxx pron comdiyarbetdiyarbetganobetbetmarlosweet bonanzaAnadolu Yakası Escort
porn list

Şubadap Diyalektiği

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Dünyayı güzellik kurtaracak….” Asıl çocukları sevmekle başlayacak her şey.

Çocuk şarkılarında vatan sevgisi ile militarizmin bir arada vurgulanması “normal” karşılanır bizim çağda. 1950’lerden beri Halil Bedii Yönetken’in “Küçük asker, küçük asker, na’pıyorsun bana söyle/Tüfeğime bakıyorum/Ona süngü takıyorum/ Ben kışlama gidiyorum” diye diye büyüdük. Kızların dünyası başka…Küçük Ayşe’ye düşen kutsal annelik… “Bebeğime bakıyorum/Ona mama veriyorum/Gül yüzünü öpüyorum/ Ona ninni söylüyorum”. Tok sesli minik erkeklerin, hüzünlü ve mahcup kızların sesi yankılanır hala kulaklarımızda. Bu şarkı şimdilerde süslü ve renkli bir klip ve neşeli bir ezgi ile yenilendi. Birkaç nesil daha dinleyecek gibi.

Askere, savaşa ve silaha övgüler düzen çocuk şarkılarına bir örnek Doğu Almanya’dan; “Kardeşim büyük bir tankta asker ve gururla söylüyorum kardeşim devleti korur/Kalın duvarları gibi ağır tank hızla çaprazlama geçiyor/Bize saldıracak olanın gülecek bir tarafı kalmaz…” Anti-militarist şarkılar da var, Bolivya’dan Nicolas Guillen’den Ülkü Tamer çevirisiyle; “Bolivyalı küçük asker/ Sırtında tüfeğin gidiyorsun/Tüfeğin Amerikan malı/ …Sinyor Barrientos verdi onu sana/ Kardeşini vurman için….”

Seksenlerde 12 Eylül, sıkıyönetim, her köşe başında askerlerle geçen yılların ardından bir nefes Barış Manço çıka geldi: “Savaş ister bazen büyükler/ Tabancalar, toplar, tüfekler/ Zevk meselesi bu karışılmaz”. Manço sevgiyi ve militarist şiddeti birbirinin karşıtı kutuplara yerleştirdi. Her gün hurda alımı yapan firmalar vardı. İyi yaptı elbette ama bu sefer kızlar erkekler bir arada ya savaşı seçerek erkenden büyüyen ya da aşkı seçenler olarak ayrıştık ve tam da dönemin liberal ruhuna özgü bir biçimde birbirimize karışmadık. Çocuklar ve şiddet birlikte büyüdü.

Çocuk şarkılarının sönümlendiği dönemlerde, militarizmin kurbanları ölü çocukları anlatan yetişkin şarkılarını dinledi çocuklar. Gülten Akın’ın sözleri ile; “Büyü de baban sana, büyü de büyü/Acılar, İşkenceler, Kelepçeler göz altılar, zindanlar alacak…Büyüyüp de 17’ine geldiğinde sana idamlar alacak”….. Bir ağıtların başı sonu yok bizim topraklarımızda bir de vasiyet ve nasihatların; “Ne oldu çocuk sana, yok olup gittin birden/Nasıl kıydılar sana ne zor büyüttüm seni ben…” Bir başkası; “Uyu memik oğlan uyu/Öte gecelerde büyü”.

Uzunca bir sessizlik döneminin ardından 2013’de Tarsus’un Boğazpınar Köyü’nde HES karşıtı bir eylemde, köylü çocuklarla doğaçlama bir şarkı ortaya çıktı: “Boğazpınarı çok çok severiz/Karasu’da her zaman biz yüzeriz/Sıkıldık mı Cevizliye gideriz/Bu güzel köyü size vermeyiz/HES yapma boşuna, yıkacağız başına”. Boğazpınarlı köy çocuklarının korosu HES şirketi tarafından dava edildi. Kâr ve rant uğruna köye ait bütün canlı yaşamını yok etmekten bir nebze olsun çekinmeyen bir şirket, 6-7 yaşındaki çocukların titrek ama coşkulu sesinden ürktü ve bu şarkı şiddet tehdidi içermesi nedeniyle 13.5 yıl ile yargılandı.

Sermayeleri, yasaları, ordularıyla dev gibi büyütülmüş şirketlerin egemen olduğu yeni bir dönem başlamıştı. Çocukların kendi yaşam alanlarına duyduğu sevgi, onu koruması ve savunması şiddet tehdidi gibi gösterilebildi. Şiddette direnen çocukların, şiddete maruz kaldığı çağlardayız. Sevgi ve şiddet, kızlar ve erkekler, küçükler ve büyükler ayrışması yeni bir aşamaya geldi dayandı. Çocuk şarkıları ve şirketlerin kârı.

Praksis müzik kolektifinin bir parçası olan Şubadap, çocuklarla birlikte şarkılar söylüyor, dans ediyor, masallar anlatıyor. Dağ bayır demeden, gece gündüz ülkenin en ücra köşelerine kadar giderek minik yüreklere dokunuyor. Barış, emek, evrim, doğa,hurdacı, ekoloji, toplumsal cinsiyet, zorbalık karşıtlığı var heybelerinde. Çocuklarla her karşılaşmalarında neşe saçan bir sevgi yumağı örüyorlar. Kolektifleşerek üretilen şarkılar meta değil, piyasada bir karşılığı yok, ayrımsız herkese ulaşıyor. Şubadap şirketleşmenin alternatifini gösteriyor. Karşılıksız sevgiyi büyüttükçe büyütüyor.

“Bomba yapan bay Bilgin/Hiç oyuncak yaptın mı?/Kaç çocuk aç yatıyor/Söyle haberin var mı?” diyerek militarizme tarafsız olmak yerine karşı çıkan ve eleştirel aklıyla hesap soran çocukların kuracağı bir dünyanın güzellikle kurulacağına emin olabiliriz.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mersin eskort
avcılar escort antalya escort ataköy escort ataşehir escort avrupa yakası escort bahçelievler escort bahçeşehir escort bakırköy escort beşiktaş escort beylikdüzü escort bodrum escort bursa escort eskişehir escort etiler escort fatih escort gaziantep escort halkalı escort izmir escort izmit escort kadıköy escort kartal escort kayseri escort kocaeli escort konya escort kurtköy escort kuşadası escort maltepe escort mecidiyeköy escort mersin escort pendik escort samsun escort şirinevler escort şişli escort taksim escort ümraniye escort denizli escort diyarbakır escort istanbul escort nişantaşı escort