‘Taşerona kadro’ da bugün: 21 yıl önce gözaltına alınmış olması işten atılmasına gerekçe gösterildi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Halil POLAT

15 yıldır çalıştığı hastanede işten atılan taşeron işçiye, 1997’de takipsizlikle sonuçlanan gözaltı işlemi, işten atma gerekçesi olarak sunuldu.

Taşerona kadro müjdesinin ardından yapılan düzenlemede “güvenlik ve arşiv” araştırması gerekçesiyle yaşanan işten atmalara her gün bir yenisi ekleniyor. Bu işçilerden biri de 15 yıldır Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan, son dönemde de Göğüs Hastalıkları servisinde destek personel (hasta bakıcı) olarak görev yapan Burhan Kırılmaz. 1997 yılında gözaltına alınan ve hakkındaki soruşturma takipsizlikle sonuçlanan Kırılmaz, işten atma nedenini sorduğunda “1997 yılındaki davaları sen daha iyi bilirsin” yanıtını aldığını söyledi.

 

Yıllardır özlemini çektikleri kadroya kavuşmayı beklerken işten atıldığını anlatan Kırılmaz, yüzlerce işçinin yaşadığı bu sorunun Türkiye’nin kanayan yarası haline geldiğini dile getirdi.

 

“ÇALIŞMA KOŞULLARI DAHA DA AĞIRLAŞTI”

 

Arşiv ve güvenlik soruşturmasının bahane olduğunu, özellikle sendikal çalışma içinde olanların sindirilmek istendiğini söyleyen Kırılmaz, işçilerin taşerondan daha ağır koşullarda çalıştırılmak istendiğini söyledi. Taşeronda günde 8 saat çalışan işçilerin, kadroya geçtiklerinde 12 saat çalıştırılmaya başlandığına aktaran Kırılmaz, şöyle devam etti: “Sağlık sektöründe 12 saat çalışmak büyük riskler doğurur. Çalışan sağlıklı, bilinçli, hem ruhsal açıdan hem de fiziki açıdan zinde olmalıdır. Hastanın nefes alışverişinden, göz rengine kadar her şeyini iyi gözlemlemeniz gerekiyor.” Uzun çalışma sürelerinin işçilerin sosyal yaşamını da etkilediğini anlatan Kırılmaz,  “Kadro bekleyen çalışanlar keşke kadroya geçmeseydik, verilecek kadro bu muydu diye soruyor. Önceden hiç yoktan bir ev hayatımız vardı şimdi saat kaçta işe gittiğimizi biliyoruz ama kaçta çıktığımızı bilmiyoruz diyorlar. Özellikle kadınlar, 20.00’da mesai bittiğinde ancak 22.00 gibi evlerinde oluyor. Bundan dolayı aile hayatlarının etkilendiğini ifade eden arkadaşlarım var” diye konuştu.

“TEK ÇIKAR YOL BİRLİK VE MÜCADELE”

 

İşçilerin açlık ve yoksullukla terbiye edilmek istendiğini anlatan Kırılmaz, işten atmalara ve kadroya geçen işçilerin, kadrolu işçilerle aynı haklardan yararlandırılmamasına karşı mücadelenin büyütülmesi gerektiğini dile getirdi.

 

Bu politikanın sadece işçilerin ve emekçilerin mücadelesiyle aşılabileceğini ifade eden Kırılmaz, “Bir araya gelip, ortak bir irade ile karşı gelmemiz lazım. Yeter ki birliktelik ve kararlılık olsun. Bu şekilde olursa eğer, bir şeyler değişebilir” dedi. Kırılmaz, 1 Mayıs’a güçlü bir şekilde katılım sağlanması ve taleplerin yüksek sesle dile getirilmesi gerektiğini de ifade etti.

 

TEDAVİ GÖRÜYOR

Evlilik arifesinde, düğün hazırlığı yaparken işten atıldığını dile getiren Kırılmaz, yaşadığı bunalım nedeniyle psikiyatri tedavisi gördüğünü söyledi.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir