102 yurttaşımızı kaybettiğimiz Ankara Katliamı’nın 2. Yıl dönümünde, siyasi partilerin Mersin il başkanlarından açıklamalar geldi. İl başkanları yaşanılan bu katliamı kelimelere sığdırmakta zorlanırken, “umuda sahip çıkacağız” mesajı verdi.
Haber Merkezi
İki yıl önce 10 Ekim’de Türkiye’nin dört bir yanından binlerce insan, Ankara Garı’nda düzenlenen mitinge tüm barış umutlarını giyinip gitmişti. Terör örgütü tarafından düzenlenen bombalı saldırılar sonucu 102 yurttaşımız katledilerek yaşamını yitirmişti. Bugün 2. yıl dönümüne girilen katliamda, yaşamını yitirenler ülkenin her yanında anılırken, siyasi partilerin Mersin il başkanları da açıklamalar yaptı.
“ÜZERİMİZE DÜŞEN HER ŞEYİ YAPIYORUZ, YAPACAĞIZ”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Eşbaşkanı Hatice Şahin: 10 Ekim 2015’te gerçekleşen Ankara katliamı devrimci demokrat güçlere yönelik bir saldırı idi. Aynı zamanda Türkiye’de yükseltilen şiddet ortamının da habercisi niteliğindeydi. O günleri hatırlamakta fayda var. 7 Haziran seçimlerinden HDP büyük bir başarı ile çıkmıştı. 7 Haziran öncesi gelişen şiddetsiz ortam ve barış umutları HDP’nin geniş kitleler nezdinde benimsenmesine yol açmıştı. Ama süreç olması gerekenin tam tersi şekilde geliştirildi. Bundan toplum zarar gördü. Barışa ve bir arada yaşamaya olan inanç zayıfladı, umutlar köreldi. Katliamla ilgili soru işaretleri hala güncelliğini koruyor. Katliamı yapanların alanlara nasıl rahat şekilde girdiğini gösteren görüntüler var. Güvenlik güçlerinin buradaki zafiyeti göz önünde… Bizler bu sürecin birinci dereceden tanığı ve mağduru olarak, bunun açığa çıkarılmasıyla ilgili, üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz, yapacağız. 10 Ekim şehitlerini tekrar saygıyla anıyor, onların filizlendirdiği bir arada yaşama umuduna sahip çıkacağımızı belirtiyoruz.
“İNADINA ADALET DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit: Bedenimiz, ruhumuz, düşüncemiz, yaşamımız sıkıntı içinde. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımız derin bir endişede… Terör durmuyor. Terör can almaya devam ediyor. Terör ülkenin gündeminden düşmüyor. Ve terör her an, her gün, her yerde çoluk çocuk demeden, kadın erkek, etnik köken, mezhep, dünya görüşü, meslek ayırt etmeden kalleşce, alçakça, korkarak saldırıyor. 10 Ekim Özgürlük, Barış ve Demokrasi Şehitlerini saygıyla anıyorum. 10 Ekim 2015’de Başkent Ankara’da yaşanan bu patlama, bu saldırı; bu ve buna benzer terör eylemleri sadece masum, suçu günahı olmayan insanlarımıza değil, ülkemizin birliğine bütünlüğüne, kardeşliğine, barış, huzur ve güven içerisinde yaşama irademize yapılmıştır. Yapılmaktadır. Nereden, kimden ve kimlerden gelirse gelsin; Terörün her türlüsüne lanet olsun, siyasetini, varlığını kan üzerine kurmuş örgüt ve kişileri lanetliyoruz, kınıyoruz… Demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe ve barışa olan inanç ve anlayışımızla, birlikte omuz omuza mücadele ederek, teröre boyun eğmeyeceğiz. İnadına barış, inadına demokrasi ve inadına adalet demeye devam edeceğiz. Çünkü demokrasi şehitlerimize, halkımıza karşı sorumluluğumuz var. Bizlere yüklenen görev; ülkemizi, emperyalistlere, gericilere, yobazlara teslim etmemektir. Ölenler dövüşerek öldüler, vaktimiz yok onların matemini tutmaya. Akın var akın Güneşe akın, Güneşi zapt edeceğiz Güneşin zaptı yakın”
“TOPRAĞA DÜŞEN YOLDAŞLARIMIZA SÖZÜMÜZ VAR”
EMEK Partisi (EMEP) Mersin İl Başkanı Cevlihan Sürmeli: O korkunç günün üzerinden, tam 2 yıl geçti. Barış, Emek ve demokrasi talebi ile Ankara’da toplanan binlerce barışsevere yönelik saldırıda 102 canımız yaşamını yitirdi. Yüzlercesi yaralandı. Vicdani ve ahlaki yaralarsa açık kaldı. Her yeni insanlık dışı onur kırıcı olayda bu yaralar kanıyor, irin topluyor. Ve yeniden kanıyor. Çünkü bir kaç İŞİD’li failin dışında gerçek. Sorumlular yargı önüne çıkarılmıyor. Bunu her defasında bilerek, isteyerek, ısrarla tekrarlıyorlar. 10 Ekim Ankara patlaması bu ülkenin tarihine en kitlesel katliam olarak geçti. Öğün bugündür şiddet nefret kan sarmalığı boyut değiştirerek, hatta gözümüze gözümüze sokularak sürüyor.
10 Ekim Katliamının ülkede ki barış ve demokrasi arayışı içindeki güçlere ağır tahribat yaptığın bilincindeyiz. Bu ülkede barışı, kardeşliği, emperyalist yağmaya karşı işçi sınıfının ve ezilenlerin haklarının korunması adına, geçmişte göz kırpmadan darağaçlarına yürüdüğümüzü, dost da düşman da gördü. 10 Ekim’de bu değerler uğruna toprağa düşen yoldaşlarımıza sözümüz var. Bu ülkeye barış, kardeşlik, özgürlük ve işçi sınıfı iktidarı kuruluncaya dek mücadelemiz sürecek.
