Yeryüzü kalabalık, dağınık ve bitmesi gereken çok şey var.
Yağmur yağıyor, kuşlar gökyüzünden kaçıyor. İnsan eni sonu yeryüzünde doğuyor… yürüyor ve sonra tekrardan yeryüzüne karışıyor. Kaçmak istese de yeryüzünden kaçamıyor.
Bu kadar kalabalık ayağa takılır, düz dahi koşamıyor.
Bu kadar iş, bu kadar mecburiyette işçi yeryüzünde diğerlerinden olduğu gibi yağmurdan da kaçamıyor.
Yağmur başlayacak birazdan… Kuşlar imzalarını bırakıp gökyüzüne, gidiyor…
Yağmurdan önce son sigara…
Yağmur yağıyor. İşçinin imzası duman… imzasını gökyüzüne, kendi atmosferinden: ciğerlerinden bırakıyor.
-Biz aslında kuşlara bakıyorduk, onları çekiyorduk ama insanın gözleri ister istemez yine de yeryüzüne bakıyor. Kuş bakışı gördüğü kadar, gösteriyor da demek, oraya uçtular, sigara çıkartmak uzun sürdü, bu görüntü çıktı ortaya.