Eğitim Sen Mersin Şube Sekreteri İsmail Usluoğlu, yeni eğitim öğretim yılının çok sayıda sorunla açıldığını kaydetti.
Eğitim Sen Mersin Şubesi temsilcileri, yeni eğitim öğretim yılına ilişkin gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, eğitim’deki sorunlara dikkat çekti.
Yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin hazırladıkları “219-2020 eğitim-öğretim yılı başında eğitimin durumu” başlıklı raporu basın mensuplarıyla paylaşan Eğitim Sen Mersin Şubesi temsilcileri, sorunların çözümüne ilişkin yetkililere çağrıda bulundu. hatay escort
1 milyonu aşkın öğretmen ve 18 milyona yakın öğrencinin çok sayıda sorunla yeni eğitim öğretim yılına adım attığını belirten Eğitim Sen Mersin Şube Sekreteri İsmail Usluoğlu, “Eğitimin niteliğinde yıllar içinde yaşanan gerileme, ticarileşme ve dinselleşme uygulamaları, okulların fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocukların cemaat ve vakıflara yönlendirilmesi gibi sorunlar artarak devam ediyor” dedi. Sendika adına açıklama yapan Şube Sekreteri İsmail Usluoğlu, MEB ve siyasi iktidarın tüm öğrencilerin eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz eğitimden yararlanmasını sağlayacak bütçe planlaması yapmak sorumluluğunda olduğunu belirtti.
“ÖĞRENCİ VELİLERİ MÜŞTERİ HALİNE GETİRİLDİ”
Eğitimdeki pek çok sorunun anlatıldığı açıklamada öne çıkan sorunlar şöyle:
“• Eğitim hizmetleri büyük ölçüde piyasa kurallarına teslim edildi.
• Zorunlu okul ihtiyaçlarında son bir yıl içinde yüzde 15 ile yüzde 35 arasında artış meydana geldi, bu durum velilerin ekonomisini olumsuz etkiliyor.
• Piyasacı eğitim politikaları, öğrenci ve velileri “müşteri” haline getirdi.
• MEB eliyle ve bir devlet politikası olarak açık ilkokul, ortaöğretim uygulamaları yaygınlaştırıldı; açık eğitimdeki sorunların çözümü için adım atılmadı. Son beş yılda açık öğretime giden öğrenci sayısı yüzde 65 artarak 1,5 milyonun üzerine çıktı.
• Eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili Türkçe olmayan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajları artarak devam ediyor.
• Müdürlük sınavlarında, mülakatlarda liyakat değil “yandaşlığa” bakılıyor.
• Eğitim emekçilerinin de dahil olduğu kamu toplu sözleşmesinde 2020 için yüzde 4+4, 2021 için yüzde 3+3 maaş artışı yapıldı. Bu düşük oran, emekçilerin insanca yaşam talebinin çok uzağında.”
ÇÖZÜM İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR
Açıklamada başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere ilgili kurum ve yetkililerin çözüm için acilen atması gereken adımlar şöyle sıralandı:
“• MEB, tüm öğrencilerin eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz eğitimden yararlanmasını sağlayacak bütçe planlaması yapmalıdır.
• Öğrencileri çırak olmaya özendiren politikalardan vazgeçilmelidir.
• Yargı kararları uygulanmalı; Diyanet, dini vakıf ve dernekler ile yapılan protokoller sonlandırılmalıdır.
• 2019-2020 Eğitim Öğretim yılında LGS sınavına girecek 1 milyon 800 bin öğrencinin mağduriyet yaşamaması için gereken önlemler alınmalıdır.
• “Her öğrencinin istediği okulda eğitim alma hakkı vardır” ilkesi yaşama geçirmelidir.
• Proje okulları uygulaması sonlandırılmalıdır.
• Sözleşmeli, ücretli, güvencesiz çalışma biçimlerine; mülakat uygulamalarına son verilmelidir.
• Öğretmen açığı kadar atama acilen yapılmalıdır.
• KHK’lerle hukuksuzca ihraç edilen eğitim emekçileri hâlâ MEB çalışanıdır. MEB eğitim emekçilerine sahip çıkmalı, yaşanılan mağduriyetlere ilişkin sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir.”